30 Yaş Üstü Bekarlar ve Toplumun Dayanılmaz Hafifliği
Bu yazımda, bu ülkede bir etikete sahip olmanın zorluğundan ve aslında sizi içten içe nasıl “öteki”
hissettirdiğinden bahsedeceğim.
Bu içeriğe tıkladığınıza göre varsayıyorum ki otuz yaşını geçmiş bir bekarsınız. Belki kariyer sahibisiniz belki değil, belki ailenizle yaşıyorsunuz belki yalnız, belki eğitim hayatını devam ettiren bir insansınız, belki sosyal faaliyetlerinize özen gösteriyorsunuz. Aslında topluma göre bunların hiçbir önemi yok, çünkü siz evlenme yaşının geçtiği düşünülen birisiniz. İyi ya da kötü olmanızın, bir şeyleri başarmış olmanızın, evliliği isteyip istememenizin bir önemi yok.Tek bir sorun var ki,neden evlenmiyorsun?
Size bu soruyu ya da türevleri soran kıymetli insanlara şunu söyleyebilmelisiniz:
”Sen neden evlisin?”
“Hayatta kalabilmen için evlenmen mi gerekti,yoksa ruh eşini mi buldun?”
Bu zamana kadar ,evliliğin kıyısından döndüğünüz kişiler olabilir, evliliğe uygun insanlarla tanışmamış olabilirsiniz, özgürlüğü bir kenara bırakıp evlenmek ve sorumluluk almak istememiş olabilirsiniz. Siz dik durduğunuz, korkularınıza, topluma boyun eğmediğiniz için hala bekarsınız. Pekala birisiyle bir evlilik yapardınız gerçekten arzu etseydiniz. Peki sonuç ne olurdu?
Bu yaşlarda bağımsız ve merkezinde kendi olabilen bir kadın olmak yerine ya mutsuz bir evlilik süren ve “ben” olmaktan oldukça uzak bir kadın ya da küçük bir çocukla boşanma kararı almak zorunda kalmış birçok sorumluluk altında kalmış bir anne, en iyi ihtimalle ruhun yıllarca ait olmadığı bir yere sıkıştığı bir kadın. Toplum dik duranı sevmez, toplum başka olanı sevmez, toplum anlayamadığını da sevmez. Bu yaşlara geldiğiniz için toplum kendinde sizi etiketleme hakkı buluyor çünkü çoğunluğa uymadınız. Bazı şirketler evli olmayan insan çalıştırmak istemez çünkü evli insanların daha sorumluluk sahibi olacağını düşünür. Bunun gerçeği evli insan”daha mecbur” insandır. Sorun yaşasa da çoğu zaman ben istifa ediyorum diyemez çünkü ya çocuğu vardır ya ev kredisi. Bir de son yıllarda şöyle bir kitle de var ki
“Otuzu geçmeden evlenme. Biz evlendik ne oldu?”
Bu düşünce sizin için daha tahammül edilir olsa da yukarıdaki düşünce ile aynı yanlışa mensuplar. Bu insanlar birbirinden farklı mı gerçekten? “Elalem” için bir sakıncası yoksa ben önce evlenmek isteyeceğim bir insanla tanışacağım. Bir insandan bağımsız olarak evlenmek istiyorum diyorsanız, tamamen çevrenizden dolayıdır. Bu yüzden bu zamana kadar gösterdiğiniz başarıları, kendiliği, gücü çöpe atmayın, insanların size empoze ettiği evlilik düşüncesini kenara atın. Birisi gelmeli ve size evliliği istetmelidir. Hayatınızın amacını, anlamını bulun. Siz evlenmek için varolmadınız, siz kendinizi gerçekleştirmek ve toplumda fark yaratmak için varsınız, bir insanın hayatında bir dönüm noktası olmak, yapılmış bir şeyin daha iyisini yapmak için varsınız.
Bu dünya düzeninde,kendini kanıtlamış birçok insanın ortak noktası ilk başta toplum tarafından onaylanmayan kişiler olmalarıdır. Özetle kimlerden onay beklediğinizi bir daha düşünmelisiniz.Kendinizi koruyun, burası sizin zayıf tarafınız değil çünkü burası taraf bile değil! Evlenmediniz çünkü evlenmek isteyeceğiniz birisi karşınıza çıkmadı. Bundan başka cevap vermekle, kendinizi anlatmaya çalışmakla uğraşmayın. Arılar sineklere balın daha güzel olduğunu anlatmaya çalışmaz!
- Görüntülü1100.00 TL
- Sesli1050.00 TL