Affetmek; Neden ve Nasıl?
Affetmek bize kendimizi daha iyi hissettirmesine rağmen, uygulaması çok zor bir iştir. Affetmek yerine genelde kavga etmeyi ve kin tutmayı tercih ederiz. Affetmek bazen mantıken de gerçekten çok zordur, özellikle hayatınız başka birinin hatası yüzünden mahvolmuşsa… Biraz da nasıl olması gerektiğinin örneklerini çok göremediğimiz için, öğretilmediği içinde olabilir: affetmenin hep kendiliğinden gerçekleşmesini bekleriz. Fakat bu konu aslında bir özgürleşme meselesidir, öfke ve dargınlığın sizi aşağı çekmesinden kurtulmaktır.
Tıbbi yararları da vardır affetmenin: tansiyonunuz normale döner, bağışıklığınız güçlenir, baş, sırt ve boyun ağrılarınız azalır, cinsel hayatınız güçlenir gibi… Ruhunuza olan faydalarından en önemlisi ise günlerinizi şikayetlerin gölgesinde ve kasvetinde geçirmezsiniz, dahası öfke ve dargınlığınızı bir kolye gibi boynunuzda taşımazsınız, düşünceleriniz aydınlanır ve ruhunuz canlanır.
İntikam planı yapmak öfkeye dadılık yapmak gibidir. Öfkenizi canlı tutmak için planlar yaparsınız, günler geçer siz sadece acı çekersiniz ve genelde intikam hikayelerinde intikamı almak isteyen kişi de zarar görür yani bu savaşın kazananı yoktur. Öfkenizi kalbinizde taşıyarak onu besler ve büyütürsünüz, sizi kızdıran şey aklınızdan çıkmadığı için de tekrar tekrar acınızı yaşarsınız. Affetmek ile öfkenin besinini keser ve acınıza bir son vermiş olursunuz.
Gandi der ki; Göze göz derseniz, çok yakında bütün dünya kör olur.
Affetmek veya affedilmek zordur, çünkü özür dilerim veya affettim demek yeterli değildir. Her ikisi de cesaret ister. Affetmenin ne olduğunu anlamak için önce biraz ne olmadığına değinelim. Affetmek bize bir tokat atana diğer yanağımızı dönmek, suçu unuttuğunuz ya da kendinizi savunmadığınız demek değildir elbette. Affetmeye çalıştığımız şey bizi çok yaralamışsa bu çok zordur fakat öfke ve dargınlığımızdan vazgeçip kendimize daha faydalı olacak bir şeylere dönüştürmeliyiz; sağlık, barış, erdem gibi… Acıyı yaşamak dört aşamada gerçekleşir: kişiler değişir, mekanlar değişir, senaryo değişir ama affedeceksek sıralama genelde bahsedeceğim şekilde olmalıdır.
Öncelikle acı ve kırgınlık yaşarsınız, duygularınızı anlayın. Yaşamdan elinizi ayağınızı çekmeden iletişim halinde olun, güvendiğiniz insanlar ile konuşun. Sonrasında gözden geçirin, düşünün ve kendinize sorun “acımın neye dönüşmesini istiyorum?”. Bu sırada yaşanılanların sizden çaldıkları için hüzünlenebilirsiniz. Affetmenizi engelleyen şeyi bulmaya çalışın, anlamsızca davranıp davranmadığınızı da bu süreçte anlamaya çalışın. Kendinizi güvende hissetmek ve kontrolü elinizde tutmak için gerekenleri yapın. Bu kısımda son olarak da genelde neredeyse hiç yapmadığımız çok önemli bir adım daha var ki o da, sizi üzen kişi ya da kişilere karşı empati yapmaktır. Özellikle çok öfkeli ve kırgın olduğumuzda normal olarak aslında savunmacı tutumumuz daha baskındır. Fakat bu durum bize, karşı tarafın bakış açısını görme ve anlama şansı vermez. Sanki daha önce hiç hata yapmamış biri gibi karşı tarafa yükleniriz oysa ki hepimizin affedilmeye ihtiyacı vardır.
Üçüncü adımda ise plan yapın. Affetmenizi engelleyen şeyi bulduktan sonra ondan kurtulmak için kendiniz ile mücadele edin. Olayları kavrama yeteneğinizi geliştirmeye çalışın, durum hakkında dua edin veya meditasyon yapın. Elinizde olan sahip olduklarınızı fark edin ve şükredin. Bu aynı zamanda geleceğe odaklanmanıza yardımcı olur. Geleceğinize odaklanın, nasıl şekillendirmek istiyorsunuz? bu negatifliğin hayatınızda yeri var mı? Yine son olarak da sizin de bağışlanmaya ihtiyacınız olduğunu hatırlayın. Son adımda ise hesabınızı yapın ve ilerleyin artık. Öfke ve dargınlıktan kurtulun. Affetmenizi engelleyen şeyin tamamen sizden gittiğine emin olana kadar bu adımları tekrarlayın. Hatta diğer insanlarında affetme konusundaki çabalarına yardımcı olun, öğrendiklerinizi onlarla da paylaşın.
Hiçbir zaman tam anlamıyla bu duygulardan kurtulamasanız bile hayatınızı yönetmesinin önüne geçmeniz gerekiyor. Daha dik durmak, daha sağlıklı olmak, daha çok gülebilmek için buna ihtiyacın var. Negatif bu duygularınız bazen geri gelebilir ama hiç sorun değil. Sizi rahatsız ettiklerinde öfke ve dargınlığınız ile konuştuğunuzu düşünün ve “Sizi istemiyorum artık, beni zehirliyorsunuz, size ihtiyacım yok” deyin, her seferinde bunu yapın. Kendinize göre motive olacağınız ve bu duygulardan kurtulacağınız başka bir cümle hazırlayabilirsiniz tabii ki.
Bir şeyler istediğiniz gibi olmadı ya da bir şeyleri kaybettiniz bu yaşadıklarınızdan dolayı buna üzülmek gerekir elbette fakat üzüntüyü yaşadıktan sonra artık affetmek zamanıdır. Ancak affetmek istemediğimizde affedemeyiz.
Öfke ve dargınlığın zehrinden, hayattan zevk almaya başladığınızda kurtulursunuz. İyi bir intikam istiyorsanız, kendinize dönün ve iyi yaşamaya çalışın.
Sağlıkla, hoşça kalın…