Aynadaki Canavar
Aynaya baktığınızda gördüğünüz şeyden hiç rahatsızlık duydunuz mu? Baktığınızda size ‘yetersiz hissettiren, mağlup hissettiren’ bir şey… Yansımanızda gördüğünüz o ‘şey’ in kendiniz olduğunu kabullenmekte hissettiğiniz acı… Sizin kendiniz için kullandığınız bu sert dil gerçekten söylenmeyi hak ediyor mu? Gerçekten de bir başkası da sizi, sizin kendinizi gördüğünüz gibi acımasızca mı görüyor?
İşin aslı şu ki bu düşüncenizde yalnızsınız. Sizin baktığınız eleştirel pencereden birçok kişi bakmıyor. Çevredeki insanlar bizlere kendimize yönelttiğimizden daha az eleştirel yaklaşıyor. Vücudumuzu algılarken bir bütün yerine her parçayı ayrı acımasızlıkla değerlendiriyoruz. Halbuki diğer insanlar bizleri bir bütün olarak algılıyorlar. Kendimize karşı yüksek tuttuğumuz güzellik standartlarımız altında eziliyoruz. Vücudumuzun her parçasına ayrı kriterler koyarak sosyal medya ya da gündemin güzellik standartlarına uydurmaya çalışıyoruz. Bizimle bir ömür yaşayacak olan gerçek sevgilimiz bedenimize karşı yabancılaşıyoruz. Bedenimizi kabul edemiyoruz.
Psikolojik sağlamlılık sürecinde beden kabulü önemli bir adımdır. Bedenimizi kabul etmemizi zorlaştıran birçok sebep olabilir. Bu sorunlar geçmiş olumsuz deneyimler, bilişsel çarpıtmalar veya organik bozukluklar olabilmektedir. Bu açıdan eğer aynada bir canavar görmekten bıktıysanız terapi sürecinde aynada bir canavarı değil tüm varlığıyla benzersiz olanı görebilirsiniz. Bu süreçte sizlere eşlik etmek bizim için bir onur olacaktır.
Ömrünüze şahitlik eden bedeninize iyi davrandığınız, var oluşu ile sarıp sarmaladığınız bir yaşam dileğiyle…