Başkalarına İnandığın Gibi Kendine İnanıyor Musun ?
Bizim için değerli ve önemli olan insanları düşünün. O insanların bu hayatta mutlu ve başarılı olmasını isteriz öyle değil mi? Onların geleceği hakkında her zaman en iyisini umuyoruzdur. İstedikleri şeyleri başarıp mutlu olacaklarını düşünüyoruz. Hatta onların kendileri için başaracakları şeyleri hayal ettiğimizde kendi kendimize gülümsemeye başlayabiliriz aslında. Şimdi de kendinizi düşünün ve kendiniz için yapın. Bunu kendimiz için hayal ettiğinizde zor oluyor. Çünkü her zaman çok daha fazlasını yapmamız gerektiğini düşünüyoruz. Hatta kendimize karşı acımasız olup inanmakta güçlük çekiyoruz. Kısa bir süreliğine de olsa kendimize umut aşılamıyoruz.
Başarabilmemiz için “somut bir plana ihtiyacım var” ya da “umut edecek vaktim yok” olarak kendimizi sınırlandırabiliyoruz. Halbu ki sevdiğimiz kişilerin başaracaklarına inandığımızda onların planları olduğunu varsayıyor ya da sizin sorumluluk yükünüzü taşıdığınız kadar onlarında kendilerine dair umutlu olduklarını düşünmüyoruzdur. O anda sevdiklerimiz için, kendimize yürüttüğümüz fikirleri düşünmüyoruz. Tüm bunları nerede, nasıl başardıklarının o anda alakası bile yok.
Önemli olan şu anı, tam burada umuda sahip olmak için kullanmış olmamızdır. Aynı şeyi kendimiz için yapmayı süreklilik haline getirdiğimizde içimizde ki umudu da canlı tutuyor oluruz. Böylelikle kendimize olan inancımızı kazandığımızda, kendimiz için kurduğumuz hayalleri gerçekleştirebilmek bizim için daha kolay olur. Sevdiklerinize olan inancınızı kaybetmediğiniz gibi kendinize olan inancınızı da kaybetmeyin. Başarabileceğinize ilk kendiniz inanmalısınız, en büyük destekçiniz öncelikle kendinizsiniz.