Bekaret Tabusu

Bekaret, bir kadının el değmemiş, herhangi bir erkek ile cinsel ilişki yaşamamış olma durumunu nitelendiren kelimedir. Bir diğer taraftan da bekaret, kişinin aşk ve cinsel istediğini kontrol altında tutmasını nitelendirir. Kimi toplumlarda bekaret, kadının tek eşliliğinin devamını sağlayan niteliktedir. Bu toplumlarda bekaret evlendiğinde kadının eşi tarafından bozulması hedeflenir. Ve toplum, bu meşrulaşan evliliğin ‘gerdek gecesi’ diye adlandırılan , ya da ‘ilk gece’ olarak adlandırılan zamanda, kadının bekaretinin bozulması beklenir. Anadolu toplumlarında gelinlikle evden çıkan kadına ‘kırmızı kuşak’ bağlanır. Bunun anlamı, kadının hala bekaretini koruduğu anlamını taşımaktadır. Bekaret tabusu her toplumda evlendiğinde bozulacak anlamı taşımamaktadır. Avustralya'da Dierilerde ve bazı kabilelerde, kız çocukları ergenliğe girdiği zaman bekaretini bir ebe tarafından bozulması beklenilir. Modern toplumlarda ise, bekaret kavramı kadının kendi istediği zaman bekaretini kaybetmesi olarak nitelendirilir.

Bekaret, ilk birleşmede kadının en önemli sezgilerinden bir tanesidir. Kadın ilk bekaretini kaybederken, tatmin ve haz almışsa, bunun sonucunda yaşamış olduğu durumu partnerine sarılarak veya göğsüne yatarak fiziksel olarak gösterir. Ve bu kadınlar, minnettar duygusu ile bu davranışı gösterirler partnerine. Fakat, ilk birleşmede haz ve tatmine ulaşmayan bir kadın, partnerinden uzaklaşır. Ve hayal kırıklığına uğratılmış olur. Kadın, cinsel birleşmeden mutsuz ayrılmasına sebep olunur.  Cinsellik, kadınlarda erkeklere oranla daha fazla sık ve yoğun yaşanır. Kadın bu yaşamış olduğu anıyı her zaman yanında taşır. Unutulmazdır. . .