Çocuklar İçin 5 Sevgi Dili
Çocuklarımızı büyütürken, her şey ebeveynle çocuk arasındaki sevgi ilişkisine bağlıdır. Bir çocuğun sevgi ihtiyacı karşılanmadığında, hiçbir şey yolunda gitmez. Sadece içten bir şekilde sevilip, önemsendiğini hisseden çocuklar ellerinden gelenin en iyisini yapmak için çabalarlar. Çocukların sevgi depolarını eğer doğru bir şekilde doldurabilirsek onları disipline etmemiz, eğitebilmemiz çok daha kolay olacaktır. Peki bu sevgi depolarını nasıl dolduracağız?
1) Fiziksel Temas: Fiziksel temas en kolay sevgi dillerinden bir tanesidir. Çünkü annelerin ve babaların fiziksel temas ile çocuklarına sevgisini gösterebilmesi için ekstra bir emeğe ihtiyacı yoktur. Çocuklarımız özellikle ilk yıllarında birçok fiziksel temasa ihtiyaç duyarlar. Annelerin içgüdüsel olarak bebeklerine sarılma, öpme gibi yaklaşımları vardır. Özellikle bebeklik dönemlerinde alt değiştirme, emzirme gibi davranımlar bol fiziksel temas içerir ve bebekler bu noktada gerçekten büyük bir doyuma ulaşırlar. Bebeklerimiz büyüdükçe daha aktif oldukları dönemde de bu fiziksel temasa ihtiyaç duymaya devam ederler. Kucaklanmak, sarılmak, öpülmek , başına ve omzuna küçük dokunuşlar yapmak gibi fiziksel aktiviteler çocuğun belirli bir doyum noktasına ulaşmasını sağlar. Kız ve erkek çocuklarının bu noktada doyum ihtiyacı eşittir. Fakat zaman içinde bazı araştırmalara göre erkek çocuklarına daha az temas edilmektedir. Oysa ki çocuklar için doğru olan, anne ve babaların çocukların sevgi depolarını sürekli dolu tutmasıdır. Çocukların öz saygısını ve cinsel kimlik farkındalığını geliştirmenin en sağlıklı yolu bu sevgi depolarının karşılanmasıdır. Bu fiziksel temaslar için belirli rutinler oluşturabilirsiniz.
2)Olumlama Sözleri: Sevgi iletişiminde kelimeler oldukça önemlidir. Olumlu kelime aktarımı, çocukta “seni önemsiyorum” mesajını uyandırır. Çocukların içsel dünyalarında önemli bir güven oluşturur. Çocuklar hayatları boyunca bu kelimelerin faydalarından yararlanırlar. Çocuklar kelimelerin anlamlarını öğrenmeden önce aslında kelimelerin duygularını öğrenirler. Çocuklar samimiyeti güzel bir şekilde algılıyorlar. Çocuklara söyleyeceğimiz övgü sözcükleri önemlidir. Onların çabalarına yönelik söylenen övgü sözcükleri geçiştirici nitelikte olmamalıdır. Çünkü sürekli çok iyi, çok başarılı olduğu söylenen çocuklarda bu bir alışkanlık haline gelir ve hayatları boyunca sürekli onaylanma ihtiyacı , sürekli beğenilme ihtiyacı yaşarlar. Bunun oluşmaması için ayarında, dengeli ve gerçekçi şekilde söylemlerde bulunulması oldukça önemlidir. Öte yandan kullanacağımız olumlama sözcüklerinde “odanı toplarsan seni daha çok severim” gibi koşul barındıran yaklaşımlarda bulunmamalıyız. Olumlama sözcüklerini çocuklarımıza bir koşulla sunarsak onların sevgi depolarını gerçekten doğru bir şekilde doldurmuş olmayız. Zaten doğru bir şekilde sevgi depoları dolan çocuklara bu tarz koşullamalara gerek kalmadan sorumluluklarını aktardığımızda daha olumlu sonuçlar alacağızdır.
3)Kaliteli Zaman: Kaliteli zaman , bölünmeyen ve odaklanan ilgilidir. Çocuklar büyüdükçe ve sosyalleşmeleri arttıkça, ebeveynlerin günlük yaşam doluluğu ile birlikte kaliteli zaman zorlaşır. Kaliteli zaman dili, diğer sevgi dillerine göre daha zordur çünkü aile tarafından çocuğunuzun ihtiyacı olan süreyi ona ayırmanızı gerektirir. Kaliteli zaman çocuğunuzu daha yakından tanımanıza fırsat verir. Kaliteli zaman içinde göz teması kurmak çok önemlidir. Örnek verecek olursak uyku öncesi hikayeler okumak , okurker diğer sevgi dillerini de aktif halde tutabileceğimiz bir zaman dilimidir. Çocuğunuza ayırdığınız bu zaman diliminde hikaye ile birlikte ona aralarda söyleyeceğiniz olumlama sözcükleri ile birlikte başına dokunmak, onunla temas içinde olmak güzel bir sevgi deposu doldurumu yapabilir.
4) Hediye Vermek: Hediye alıp vermek evrensel olarak gösterilen bir sevgi göstergesidir. Ama ebeveynler, çocukları odasını topladığı için ya da ödevlerini yaptığı için çocuğuna hediye verirse bu noktada koşullu sevgi göstermiş olurlar. Bu gerçek anlamda bir hediye değildir. Bu bir şeyin karşılığında çocuğa verilen bir durumdur. Çocuğunuza vereceğiniz hediye karşılıksız olmalıdır. Ancak bu şekilde onların sevgi depolarını doldurucu özellikte bir davranımda bulunmuş oluruz. Kendi çocukluğunda çok sağlıklı bir ortamda yetişmemiş bir anne veya bir baba çocuğunu gerçekten sevgi anlamında nasıl doyuracağını bilmediği için çocuğuna sürekli oyuncak alma davranışında bulunabilir ve aileler bu şekilde çocuğunun sevgi deposunu doldurduğunu düşünür. Fakat bu kesinlikle yanlış bir davranımdır. Bu davranım tamamen çocuğuna sevgisini nasıl göstereceğini bilmeyen kişilerin yaptığı bir hatadır. Çocuğunuz için yapmış olduğunuz maddi ve manevi anlama sahip ve onu düşündüğünüzü hissettiren şeyler hediye olarak geçmektedir ve bu gerçek hediyelerin güzel bir sevgi karşılığı vardır.
5)Hizmet Eylemleri: Ebevenylik hizmet merkezli bir iştir. Aslında bir çocuğunuzun olacağını öğrendiğiniz andan itibaren bir hizmete başlarsınız ve bu hizmet ömür boyu devam eder. Hizmet eylemleri hem fiziksel hem duygusal anlamda zahmetlidir. Özellikle bu noktada anne ve babalar hem kendi fiziksel ihtiyaçlarını hem de duygusal ihtiyaçlarını karşılamak zorundadırlar. Hizmet, çocuğun her istediğini yapmak değildir. Bu durum çocuklarda benmerkezci davranışlara sebep olur. Çocuklarımıza hizmet eylemleri sunduğumuzda aslında buradaki temel amacımız, çocuğun kendine bakabilme yetisini iyileştirmektir. Yani, biz çocuğumuzun ihtiyaçlarını elimizden geldiğince karşılarken, çocuğun da büyüdüğü zaman kendi ihtiyaçlarını giderebilmesini isteriz. Bu noktada hizmet eylemleri çocuğun yaşına uygun olmalıdır.