Çocuklara Depremi Nasıl Anlatmalıyız?
Çocuklar kendilerinin ve sevdiklerinin güvende olmasını, çevrelerinde onlara bakım veren birileri olmasını ve yaşamın öngörülebilir olmasını isterler. Deprem, afet gibi travmatik deneyimler ise çevreye olan güvenlerini ciddi şekilde etkiler; kaygılanmalarına neden olabilir. Korumasız hisseden ve güven ihtiyacı duyan çocuklar deprem esnasında ve sonrasında yaşadıklarından, duyduklarından, gördüklerinden etkilenebilir. Ebeveyn olarak öncelikle sizin bu olay karşısındaki duruşunuz güvenini tazelemesini ve mevcut süreci en az etki ile atlatabilmesinde yardımcı olur.
Anne ve baba olarak öncelikle kendi duygu durumunuzu düzenlemeniz oldukça önemlidir. Çocuklar, stres karşısında ebeveynlerinin verdikleri tepkileri model almaktadır. Bu nedenle sakin kalmaya gayret edin.
Çocukların yoğun bir şekilde deprem konuşmalarına, haberlerine, görüntülerine maruz kalmaları doğru değildir. Bu sebeple iletişim araçlarının sürekli olarak açık kalması doğru değildir. Çocuğunuza gerektiği kadar bilgi vermeye, sadece sorduğu ve anlayabileceği kadarını anlatmaya özen gösterin.
Çocuğunuzun sorularına mümkün olduğunca dürüst yanıtlar vermek önemlidir. Her koşulda doğru bilgi aktarmaya özen gösterin. Doğal bir afet olan depremi anlatırken bilimsel kaynaklardan faydalanmak, yeryüzü hareketlerinden bahsetmek ve süreci somut örneklerle anlatmak etkili olacaktır. Gerçekçi, ,açık, basit, somut ve net ifadeler ile aktarmaya özen gösterin.
Yaşanan travmatik bir olay sonrasında çocuğunuz duygularını dışa vurmaya ihtiyaç duyar. Çocuklarınızı rahatlatmak için “geçti”, “bir şey olmaz”, “boş ver bunları” gibi yoksayıcı söylemlerde bulunmak yerine yaşanan olaylar ve süreç hakkında düşünce hisleri hakkında konuşulabilir. Ancak çocuğunuzun tedirgin olmadığını hissediyorsanız konuyu üsteleyici bir şekilde dile getirmeye gerek olmayacaktır.
Deprem konusunda aldığınız önlemleri somut bir şekilde gösterin ve kriz durumlarında nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini anlatın. Olası bir deprem anında evde neler yapılacağına dair önceden prova yapın. Birlikte bir deprem çantası hazırlayarak aldığınız önlem ve tedbirleri somutlaştırabilirsiniz.
Bu süreçte sevginizi sözel ve fiziksel olarak her zamankinden fazla hissettirin. Sevgi ve güven hissini fiziksel temas(çocuğunuzun saçını ve sırtını okşayarak, elini tutarak, sarılarak) ile ve onu sevdiğinizi söylerek hissettirin.
Çocuklar aynı soruyu tekrar tekrar sorabilirler. Bu durum çocuğun travmatik bir bilgiyi işlediğini, kendi duygu durumunu düzenlemeye çalıştığını, yaşadığı duygular ile baş etmeye çalıştığını ve kendisini sakinleştirmek amacıyla bir kanala ihtiyacı olduğunu gösterir. Bıkmadan, sakin ve tutarlı bir şekilde yanıtlama ve açıklamak çocuğunuzu rahatlatacaktır.
Bu dönemde çocuklarda regresyon denilen önceki dönemlere ait özelliklerde geri dönüşler görülebilir (m0ızmızlanma, anne babaya bedensel olarak yapışma, elini ağzına götürme, tırnak yeme, alt ıslatma, yalnız uyuyamama, karanlık korkusu gibi). Bu durumda ebeveynlerin duygusal ihtiyaçlarına karşılık vermesi, yapışık olma ve uzak olma dengesini koruması beklenir.
Bu süreçte gündelik “normal” rutinlerinize sadık kalmak önemlidir. Benzer saatlerde, önceki düzeninize benzer saatlerde yemek, uyku, oyun süreci devam ettirilmelidir.
Doğal afet/felaket deneyimlemiş çocuklarla yürütülen araştırmalar, sıradışı şeyler yaşanırken hiçbir şey olmamışcasına “normal” asıl patolojik sonuçlara sebep olduğunu göstermekte. Ebeveyn -mış gibi yaparken, çocuk kendi dünyasında bir takım zorluklar yaşıyor olabilir ve kendini sizinle kıyaslamaya başlar. Deneyimlediği ve gördüğü arasında tutarsızlık olması kafa karıştırıcı olacaktır. Bu sebeple çocuğunuzun yaş ve gelişim düzeyine göre, nasıl hissettiğinizi ve kendi duygularınızı paylaşabilirsiniz. “Böyle bir durum yaşandığı için ben de şaşırdım” gibi ifadeleriniz kaygının, korkunun, üzüntünün normal ve ifade edilebilir olduğunu anlayacaktır.
Çocuklar doğal afet gibi aniden ve kontrol edilemez şekilde gerçekleşen olaylar ardından herkesin güvende olduğundan emin olmak isterler. Sizin de yoğun endişeleriniz varsa dürüstçe paylaşın ancak ona yaşanan duruma dair umut ve iyi dileklerinizden bahsedin.
Eğer çocuğunuz kaygı nedeniyle sizden ayrılmakta ve okula gitmekte zorlanıyorsa onu rahatlatacak bir oyuncağı, size ait bir eşyayı fotoğrafı ona verin. Her zaman onunla olduğunuzu hatırlatan bir bileklik gibi hatırlatıcı materyallerden yararlanabilirsiniz.
Eğer çocuğunuz çok kaygılı bir haldeyse, duygu durumunu düzenlemekte ve bu durum ile baş etmekte güçlük çekiyorsa, işlevsellik kaybı varsa mutlaka bir uzmandan destek almanızda fayda vardır
- Görüntülü1800.00 TL
- Sesli1800.00 TL