Dört İlişki Katili: Mahşerin Dört Atlısı | Terapi Evreni
Dört İlişki Katili: Mahşerin Dört Atlısı

Mahşerin dört atlısı olarak bilinen dört ilişki katilinden bahsedelim kısaca.

Dr. John Gottman, evlilik ve boşanma araştırmalarının duayeni, çiftlerin gelecek seneler içerisinde evli kalıp kalamayacağını %91 gibi bir başarı oranıyla tahmin edebiliyor, peki nasıl?

Eşlerin birbirlerinin davranışlarını olduğu gibi kabul edebilmeleri araştırmalara göre evliliğin mutlu gitmesini sağlayan en önemli faktörlerden biridir.

Araştırmalara göre kadınlar eşlerinin taleplerini karşılamakta daha başarılı ve yapıcı bir tutum sergilerken erkekler eşlerinin taleplerini kabul etmekte ve değişmekte daha fazla sıkıntı yaşıyorlar. Evlilikleri diğerlerine oranla daha uzun süren ve daha mutlu bir birliktelik yaşayan erkekler genelde, eşlerinin taleplerini dikkate alan ve kendilerini bu anlamda esnetebilen erkeklerdir.

Çatışmayan çift olmak değilde, çatışmayı yönetebilen çift olmak önemlidir.

Peki nedir bu mahşerin dört atlısı.

1. ELEŞTİRİ


"Sen sadece kendini düşünen bir bencilsin, asla beni anlamıyorsun!"
yerine "Bana vakit ayırdığın zaman kendimi değerli hissediyorum, hafta sonu benimle bir şeyler yapmak için zaman ayırır mısın?" gibi taleplerinizi dile getirirken hislerinizi belirtin.

Partnerinizin sürekli hatalarını bulmak, onu ve davranışlarını yargılamaktır. Bir yargılama yaparken karakter ve kişilik özelliklerini eleştirmektir davranışlardan ziyade. Bu eleştirilere maruz kalan kişiler kendilerinde bir sorun olduğunu düşünür ve ilişkiden kendilerini kurtarmanın yollarını ararlar 'tüm sorun benim' gibi olumsuz bir inanç geliştirebilirler ilişkide yalnızlaşırlar çünkü takdir ihtiyaçları karşılanmamış olur. Bu kişiler kendilerine ilişkinin içerisinde hep işe yaramaz uğraşan ama yetersiz kalan olarak algılarlar. Eleştirideki bu sert başlangıçlar yerini yumuşak başlangıçlara bırakmalıdır.

 

2. AŞAĞILAMA

Küçümseyici mimik ve davranışlar, alay etmek, iğnelemek ve aşağılamayı içerir.

Aşağılamak yerine ; çabayı takdir edin, düşüncenizi, duygunuzu ve ihtiyaçlarınızı ifade edin.


"Sen çok beceriksiz birisin" demek yerine "Bence yeterince vakit ayırırsan bunu başarabilirsin. Sana bu konuda güveniyorum, başaramazsan bile denemiş olman benim için yeterli" gibi onaylayıcı ve güven verici ifadeler kullanılmalıdır.


Aşağılama boşanmanın bir numaralı belirleyicisidir çünkü saygı ilişkinin en temelini oluşturur. Partnerinizle konuşurken aşağılayıcı sözler kullanmak, onun ağzından çıkan sözcükleri dalga geçerek tekrar etmek, gözlerini devirmek, el ve göz hareketleri yapmak gibi aşağılamayı destekleyici şekilde davranmak ilişkiyi sarsar.
Bu davranışlarla karşınızdakine giden mesaj şu olur; onun sadece ilişkide değil tek başına yani bir insan olarak kötü olduğu, benliğini küçümsediğiniz ve değer vermediğinizdir.
Ayrıca bunu yaparak karşınızdaki kişinin kendilik algısına özsaygısına ve özgüvenine ciddi bir hasar vermiş olursunuz.

 

3. SAVUNMA

"Bu benim değil senin hatan" diyerek sorumluluğu tamamen karşı tarafa yöneltmektir.

Bunun yerine "bu ikimizin de sorunu o yüzden ben kendimle ilgili olan kısmın üzerine düşünüp değerlendireceğim kendimi eleştirerek hatalarımı düzelteceğim ve lütfen sen de dene aynı şeyi sonra tekrar değerlendirelim" demek daha doğru olur.

Karşı tarafı anlamaya çalışmadan sürekli kendini savunmaya çalışmaktır. Kendi davranışlarınızı sürekli rasyonelleştirmek, bahane bulmak ve 'hayır bunu sen daha çok yapıyorsun' diyerek okları sürekli karşı tarafa yöneltmek karşı tarafı dinlemeden kendi fikrini söylemek savunma davranışlarındandır.
Bu durum kişinin evden uzaklaşmasına sebep olur çünkü sürekli kaybeden kişiler kendini sürekli suçlu hisseder bu yüzden haklı olduğu kendini suçlu hissetmediği ortamları arar.

 

Sürekli olan bu eleştiri-savunma halinin çözümü eşlerin davranışları hakkında sorumluluk almalarıdır.

 

4. DUVAR ÖRME

Bu, eşin diğer eşi duygusal ve fiziksel anlamda bir duvar örmesi durumudur. Eşlerden biri endişesini dile getirdiği zaman diğer eşin bunu tamamen yok sayması ya da konuyu başka tarafa çevirmesi, evi terketmesi ya da televizyon izlemesi örnek verilebilir. Duvar örme davranışının erkekler arasında daha yaygın olduğu vurgulanmaktadır. Tehlikesiz gibi görünse de çiftleri en çok koparan bağlardan birisidir. Duygu ve düşüncelerini dile getiren kişiye karşı 'sen yoksun değersizsin' mesajı veren bir durumdur.

 

Bu durumda özellikle duvar ören tarafın fizyolojik olarak sakinleşebilmesi çok önemlidir.

 

İlişkiyi sona getiren bu dört maddeyi dikkatlice analiz edip bu gibi durumlardan kaçınmak gerekir.

Tartışma sürecini en sağlıklı şekilde yönetmek için gerekli ben dili ifadeleri kullanılmalıdır.

Bu konuda anlaşmayı sağlayamayan çiftler ise boşanmakta acele etmeden mutlaka bir uzmandan aile terapisi ile destek sağlamalıdırlar.

 

Sağlıkla, hoşça kalın…

 

 

Psikolojik Desteğe Mi İhtiyacınız Var?

Hemen Şimdi Seansa Başla!
Müşteri Temsilcisi
E-Posta Adresi
Adres
Beşiktaş / İstanbul