Duyguları Bastırma ve Gösterememe | Terapi Evreni
Duyguları Bastırma ve Gösterememe

Duyguların insan hayatındaki işlevi çok mühimdir. Hepimiz gün içinde birçok duygu deneyimleriz. Çoğunlukla duygularımız, bir olayı veya durumu, algılama ve yorumlama biçimlerimizle şekillenir. Bu ikisinin etkileşimiyle de ona göre bir davranış gösteririz. Bazılarımız duygularını açıkça yaşayıp ifade ederken, bazılarımız o duyguları hissetme veya hissedip dışarıya yansıtmada zorluk yaşayabilmektedir. Bu noktada duygularımızı ne kadar tanıdığımız çok önemlidir. Danışanlarla en sık karşılaştığımız durum üzerinden örnek verecek olursak; ne hissettiğini sorduğumuzda genellikle “iyi” veya “kötü” şeklinde cevaplarla karşılaşırız. Aslında bu cevaplar bir duygu ismi barındırmaz. Onlara iyi veya kötü hissettiren hangi duyguysa onu bulup tanımamız öncelikli adımdır.

            Duyguları tanımada ve göstermede zorluk yaşayan kişiler genelde duyguları nahoş, önemsiz ve saçma bulurlar. Çocukluk dönemindeki ebeveynleriyle olan yaşantılarına baktığımızda, yaşadıkları duygular sebebiyle (öfke, huzursuzluk, üzüntü gibi) anne babaları tarafından ya cezalandırılmış, yok sayılmış ya da alay edilmiş olduklarını görebiliriz. Bu deneyimler sonucunda da çocuk duygularının kötü veya gereksiz olduğunu düşünerek değersizleştirmiştir. Başka bir neden ise, zorlayıcı duygularla baş etmek için o duygular sanki hiç yokmuşçasına yaşayan aile bireyleridir. O duygulardan kaçmak ve hiç konuşmamak en belirgin özelliklerdir. Bu evde büyüyen çocuk duygularını tanımada ve ifade etmede zorluk yaşar. Bunun tam tersi olarak ise, duygularını çok yoğun ve üst seviyelerde yaşayan ebeveynlere şahit olmak da etkileyebilmektedir. Şiddetli tartışmalar sonucu yoğun öfke duyguları veya bir kayıp sonrası yoğun duygusal tepkiler çocukta duyguların korkutucu ve tehdit edici olduğuna dair bir algı yaratabilir.

            Duygularını bastıran kişilerin ortak özelliklerinden biri kendilerini sürekli bir şeylerle uğraşmaya zorlar, meşgul ederler. Olumsuz bir durumla karşılaştıklarında baş etmek için bazı bağımlılıklara yönelebilirler (alkol, alışveriş, yemek, bilgisayar oyunları…). Herhangi bir olumlu veya olumsuz olayda tepkisiz kalabilirler, duygularını ve düşüncelerini ifade etmemeye çalışırlar. Bazıları da yalnız kalmamak için çevrelerinde hep birilerinin olmasına ihtiyaç duyabilir.

            Bu durumu değiştirmek istiyorsak, öncelikli olarak duyguları iyi bir şekilde tanımak gereklidir. “İyi hissediyorum” derken hangi duygulara sahibiz? Mutlu, neşeli, huzurlu, enerjik, güvende, gururlu gibi… “Kötü hissediyorum” derken peki hangi duyguları barındırıyor olabiliriz? Mutsuz, hüzünlü, korkmuş, öfkeli, endişeli, yalnız, zayıf, hayal kırıklığı içinde mi? Yaşadığımız durumlar ve olaylar sonucu önce bir durup o duyguyu incelemek ve isim vermek yardımcı olabilir.

Sonrasında duyguları bastırmanın ne gibi olumsuzlukları var bunlar üzerine düşünebiliriz. Yapılan bilimsel araştırmalar, duyguları bastırmanın hem fiziksel hem de ruhsal problemlere yol açabileceğini göstermiştir. Örneğin, öfkesini bastıran kişilerde baş ağrıları, mide rahatsızlıkları, cilt problemleri, dolaşım sorunları gibi fiziksel rahatsızlıklar daha sık görülmektedir. Psikolojik boyutundan bakacak olursak, panik atak, kaygı bozukluğu, depresyon, yorgunluk ve uyku sorunları geliştirme ihtimali daha yüksektir. Bunların dışında, kendimizi tanımak daha zorlaşabilir. Nelerden keyif alırız, mutlu oluruz ya da bizi ne incitir, kaygılandırır ve üzer tam olarak emin olamayız. İleri boyutunda kendine yabancılaşma yaşayabiliriz. Aynı zamanda duyguları gösterememek sosyal ilişkilerimize de yansır. Samimi ve sıcak bağlar kurmamıza engel olur. Çevremizdeki insanlarla paylaşımlarımız sınırlı düzeyde kalabilir ve onların neler hissettiğiyle ilgili farkındalığımız düşük olabilir.

            Duyguları göstermekten kaçınmanın en önemli nedenlerinden biri de yargılanma ve reddedilme korkusudur. Birey için duyguları göstermenin anlamı saçma ve gereksiz mi yoksa korkutucu ve tehditkâr mı, onu belirlemek de bir başka önemli adımdır.

            Hissettiğiniz duygularla daha yakın temas kurmaya ilk olarak yazarak başlayabilirsiniz. İfade etmek veya göstermek başta zor gelebilir. Gün içerisinde arada kendinize nasıl hissettiğinizi sorabilir ve bu duyguları yazarak farkındalığınızı arttırabilirsiniz. Yardımcı olacaksa o duyguyu resmetmeyi de deneyebilirsiniz. Sonrasında kendinizi daha hazır hissettiğinizde yakın çevrenizde güvendiğiniz ve sevdiğiniz insanlarla adım adım paylaşmaya başlayabilirsiniz.

            Duyguları tanımak, anlamaya çalışmak, tartışmak ve ifade etmek kötü, gereksiz ya da korkutucu değildir. Aksine hayatımıza çok katkıları vardır. Kendimizi tanımak, anlık durumlardan keyif alabilmek, yakın bağlar oluşturmak ve hem fiziksel hem de ruhsal sağlığımız için çok önemlidir. Duygularınıza kucak açmaya başladığınızda bunun önemini deneyimleyerek çok daha iyi anlayabilirsiniz.

Sevgilerle,


Psikolog
Yazar
Psikolog Nazlı
Seans Ücretleri
  • Görüntülü1100.00 TL
  • Sesli1050.00 TL
Seans süreleri 45 dakikadır. Hemen Randevu Al

Psikolojik Desteğe Mi İhtiyacınız Var?

Hemen Şimdi Seansa Başla!
Müşteri Temsilcisi
E-Posta Adresi
Adres
Beşiktaş / İstanbul