Eyvah Anne Oldum!
Bir çocuğun doğması çoğu zaman her ailede sevinçle karşılanır. Hatta çoğu kişi küçük yaşlardan itibaren anne veya baba olma hayaliyle kendilerince uygun bebek isimleri bulurlar. Bir bebeğin doğumu birçok sorumluluğu da beraberinde getirir elbette. Ekonomik olarak, iş yükü olarak hatta biraz da bebek için duyulan kaygıları da eklersek zorlayıcı bir süreci içerir. İlk zamanlar çoğu anne doğumdan sonra sinirlilik, kolayca ağlama, duygusal karmaşa yaşarlar ve bu normal karşılanır. Bu durum 10 gün içerisinde yok olur ve bebeğin varlığıyla aile mutluluk duymaya başlar. Bazı durumlarda ise annenin bu duygusal karmaşası devam eder.
Anne eğer 10 günden fazla bu duygusal karmaşaları hissediyorsa ‘doğum sonrası depresyon’ süreci olarak isimlendirmeler başlar. Bu durum giderek artarak kendini çok daha ağır bir depresyon durumuna sokar ve majör depresyon belirtileri göstermeye başlar. Bu durumun sebebi olarak araştırmalar sürse de bedenin hormonal değişimlere adapte olmakta zorlandığı durumlarda ortaya çıktığı düşünülmektedir. Eğer ailede kalıtsal olarak kaygı/depresyon sorunları varsa bu durumun tetikleneceğine dair bulgular da söz konusudur.
Anneliğin heyecanı yanında hissedilen bu depresyon durumu kişide suçluluk hissi yaratabilmektedir. Çoğu toplumda beklenen sevinç tepkisi verilmediğinde insanların bu durumu anlaması da zorlaşmaktadır. Kişi süreçte kendini daha da yalnız hissedebilir. Bu süreçlerde tıbbi ve terapi yardımı almak taze annenin süreci atlatmasına yardımcı olacaktır. Bu süreçte yardımcı olmak için Terapi Evreni olarak sizinleyiz. Heyecanınızı ve kaygınızı anlıyoruz.
Saygılarımla…