Gülümseyen Depresyon (Atipik Depresyon)
Gülümseyen depresyon (atipik depresyon), kişinin içinde fırtınalar kopmasına rağmen dışarıya karşı mutlu görünme çabasıdır. Moral bozukluğu yaşayan veya yapılan şeylerden zevk almayan kişi, dışarıya karşı bu durumu belli etmez. Gülümseyen depresyon (atipik depresyon) içinde olan kişiler; günlük hayatlarında, etrafındaki insanlara karşı bir maske takar fakat iç dünyalarında, umutsuz ve yitik hissederler. Bazı insanlar depresyon belirtilerini çevrelerindeki insanlardan saklamak için çok çaba harcarlar. Çoğu zaman duygularını bastırırlar ve bir süre sonra kendileri bile bunu fark etmezler. Çünkü bu süreci dışarıya karşı gülümseyerek ve pozitif bir şekilde geçirirler. Bu sebeple gizli depresyona “gülümseyen depresyon” da denir.
“Atipik depresyonun” kadınlarda, erkeklere göre iki kat daha yaygın olduğu biliniyor ve genellikle daha erken yaşlarda başlayan bir hastalık. Majör depresyonun bir alt türü olarak literatürde yer alırken, majör depresyondan farklı olarak atipik depresyonda kişiler hayatlarına ve işlerine devam ederler. Aktif bir yaşam sürerler ve sorumluluklarını yerine getirirler. Bu durum onların genel işlevselliğini bozmaz fakat kendileriyle baş başa kaldıklarında duygularını, düşüncelerini ve fiziksel sağlıklarını etkileyebilir. Bu kişiler yargılanmaktan korktukları ve etrafındakilere ‘zayıf karakter’ imajı çizmek istemedikleri için hayatlarının sorunsuz olduğuna inandırmak isterler. Gülümseyen depresyonu olan kişiler, genellikle depresyona sahip olduklarını ortaya çıkarırlarsa, başkalarının onlardan yararlanacağından korkarlar. Sadece başkalarının kendilerini zayıf ve savunmasız olarak görmesinden değil, diğerlerinin depresyonlarını kendilerine karşı bir koz olarak kullanmalarından endişe duyarlar. Yardıma ihtiyaçları olduğunu kabul etmektense sert bir dış görünüşü tercih ederler.
Gülümseyen depresyon, kişinin depresyonda olduğunu inkar etmesinden dolayı da kaynaklanabilir. Gülümsedikleri sürece depresyona girmemeleri gerektiğini düşünebilirler. Birçok insan kendilerinde bir sorun olabileceğini kabul edemez. Gerçekten nasıl hissettiklerini açmaktansa, iyiymiş gibi davranmaları onlar için daha kolaydır.
Bazen insanlar depresyona sahip olmanın kişisel ve profesyonel sonuçları konusunda endişelenirler. Örneğin, bir şirket yöneticisi veya avukat, işverenlerinin işlerini yapma yeteneklerinden şüphe duyacağından endişe duyabilir. Veya birisi depresyona girdiğini ortaya çıkarırsa partnerinin onu terk edeceğinden endişelenebilir. Bu nedenle, depresyonda oldukları için yargılanma veya cezalandırılma riskine girmek yerine, bir gülümsemenin arkasına saklanırlar.
