Hemen Şimdi Mutlu Olmalıyım!
Popüler kültürün en büyük dayatması ‘her günün mutlu geçmeli’ algısıdır. Sosyal medyada biraz zaman geçirdiğinizde ilk aklınıza gelen ‘ne hayatlar var, ne kadar mutlular’ düşüncesi oluyordur. İnsanların bir fotoğraftaki gülümsemesi sanki sonsuza dek sürüyormuş gibi. İnsanların tamamı mutluymuş da sadece bu mutluluktan nasibini alamayan tek kişi sizmişsiniz gibi geliyordur eminim ki sizlere. İşte bu noktada çarpıtılmış ve kışkırtılmış bir mutluluk satışı söz konusudur. Hayatın akışında sürekli ‘mutlu kalınmalı’ ki yaşamaya değer olsun düşüncesi diğer duygularımızı bastırmamıza hatta mutluluk dışında hissettiğimiz her duyguyu suçlulukla karşılamamıza sebep oluyor. Mutlu olmakta tıpkı korkmak, utanmak, üzülmek gibi belli bir zaman diliminde belli süreliğine hissedilen bir duygudur. Günlük yaşantınızda en sık hissettiğiniz aslında stabildir. Mutlulukta diğer duygular gibi kısa bir süreci kapsamaktadır. Mutluluğu sürdürme çabası bir süre sonra yapay, suçlu hissettiren bir durum haline gelir.
Çevremizde sosyal medyada, TV yayınlarında, popüler kültürde sunulan maskelenmiş mutluluk algısı gerçeklikle bağdaşmayarak bize zarar vermektedir. Yaşam sadece mutlu olanlara torpil geçiyor algısından; tüm duygularını kabul eden, bu duyguların öğreticiliği olduğuna inanan kimselere dönüşmek bizler için çok daha avantajlı olacaktır.
Terapi süreçlerinde en belirgin amaçlardan biri de duygularımızı anlamlandırmayı ve duygularımızı yaşamayı içerir. Terapi süreci içinde kendi duygularınızın keşfetmediğiniz yanlarını bulabilir hatta uzun yıllar bastırdığınız duyguları gün yüzüne çıkartabilirsiniz. Duygularınızla çıkacağınız yolda sizlere destek olmaktan onur duyarız.
Saygılarımla…