İmposter Sendromu: Başarılarımı İçselleştiremiyorum | Terapi Evreni
İmposter Sendromu: Başarılarımı İçselleştiremiyorum

Toplum içinde sık görülebilen durumlardan biri olan “imposter sendromu”; kişinin elde ettiği başarılar olmasına rağmen kendini yetersiz ve başarısız hissetmesidir. İmposter kelimesinin anlamı sahtekârdır, kişi bu elde ettiği başarıları içselleştiremediği için de kendini bir sahtekâr ve düzenbaz olarak hisseder. Aile çevresini, iş/okul hayatındaki kişileri, arkadaşlarını kandırdığını düşünebilir. En belirgin özelliklerinden biri de, başarıları ve olumlu işleri şans eseri yaptığını düşünür veya başka koşulların bu başarıda etken olduğuna inanır. Onun dışında, “Benim yaptığım özel bir şey yok, bunu herkes yapabilir.” ve/ya “Takdir görecek kadar bir çalışma yapmadım, bu övgüyü hak etmiyorum.” düşünceleri de oldukça sık görülür. Kişi sanki hiçbir şey yapmamış gibi hisseder. Ancak daha geniş bir çerçeveden bakarsak aslında bu gibi inançlar çarpıtılmış veya işlevsizdir.

            Çevresinden aldığı olumlu geribildirimler veya övgüler olmasına rağmen içten içe kendini yetersiz hissetmek de bir diğer belirtisidir. Topluluk önünde konuşma veya sunum yapmak da bir o kadar zordur. Yeterince bilgiye ve donanıma sahip olmadığına inandığı için bunun anlaşılması kişide kaygı yaratır ve bu gibi durumlardan uzak durmaya çalışırlar. Kişi bu duygu ve düşüncelerle, hayatından ve yaptığı işlerden tam anlamıyla hiçbir zaman tatmin olamaz.

            Bu durumun sebeplerini bulmak için, geçmişteki çocukluk deneyimlerimize bakmak faydalı olabilir. Ebeveynleri başarı konusunda çok baskıcı olan çocukların bu sendromu geliştirme ihtimali daha fazladır. Bu gibi durumlarda çok talepkâr olmaları ve eleştirel yaklaşmaları çocukta başarısız olma korkusunun ve yetersizlik hissinin temellerini oluşturmaya başlar (örneğin, karnesinde bir dersi 4 gelmiş bir çocuğa karşı çok eleştirel yaklaşılması). Bunun yanında, çocuğun başarılarının hiç veya çok az övülmesi ama hatalarına veya zorlanmalarına çok fazla tepki gösterilmesi de bu sendromun oluşmasında önemli bir etkendir. Benzer durum, çocuğun çok sık olarak övülmesi sonucu da oluşabilir. Çünkü çocuk her zaman başarılı olmalıyım inancını geliştirebilir. Ebeveynlerimin beklentilerini karşılamalıyım diye düşünerek mükemmel olmaya çalışabilir. Eğer bu beklentileri karşılayamazsa yoğun suçluluk duygularını deneyimler. Yaptığı işlerde en küçük hataya tahammül edemeyebilir. Çocukluklarında kardeşleri, arkadaşları ya da tanıdık çocuklarla kıyaslamaya maruz kalan çocuklarda da bu sendromun sıklığı görülmüştür. Bu kıyaslamalar sonucu çocuğun yetersiz hissetmesi çok beklenmedik bir durum değildir. Yetişkinlikte kişiye özgüven problemleri, başarısız olma korkusu ve kaygı bozuklukları eşlik edebilir.

            Bu durumla daha iyi baş edebilmek için farkındalık kazanmak öncelikli adımdır. Başarı tanımım nedir? Başarıya gerçekçi beklentilerle mi yaklaşıyorum? Yaptığım işleri küçümsüyor muyum ya da değersizleştiriyor muyum? Bu soruları kendimize sorarak farkındalık kazanmaya başlayabiliriz. Sonrasında, hayatınızda şu ana kadar gerçekleştirdiğiniz bütün başarıları yazmak yardımcı olabilir. Bulmakta zorluk çekerseniz, başarılarınız hakkında yakın çevrenizin fikirlerini alabilirsiniz. Başardıklarınızın gerçekten şans eseri mi olduğunu yoksa emeğinizin, zamanınızın ve bilgi birikiminizin yardımıyla mı oluştuğunu gerçekçi bir şekilde analiz etmek yardımcı olabilecek bir başka yöntemdir. Başarılarını içselleştiremeyen kişilerde bazen içlerinde eleştirel bir sesin varlığı görülür. Bu eleştirel ses ne söylüyor, söylediklerinin nedenleri neler bunlara dikkat etmek önemlidir. Bu sesi gerçekçi bir şekilde değerlendirmemiz yetersizlik hissinin etkisini azaltmaya yardımcı olabilir. Bir başka önemli nokta ise, kendimize hata yapma şansını vermektir. Yaptığımız işlerde hatalar veya eksiklikler olabilir. Ancak bunlar yaptığımız işin değerini yok etmez, aksine kendimizi geliştirme fırsatları sunarlar.

Bu konunun üzerinde farkındalık kazanmak ve bazı değişimleri gerçekleştirmek, başarısızlık ve yetersizlik hissinin biraz kırılmasına yardımcı olacaktır.

Başarılarınızın keyfini çıkarmanız dileğiyle,


Psikolog
Yazar
Psikolog Nazlı
Seans Ücretleri
  • Görüntülü1100.00 TL
  • Sesli1050.00 TL
Seans süreleri 45 dakikadır. Hemen Randevu Al

Psikolojik Desteğe Mi İhtiyacınız Var?

Hemen Şimdi Seansa Başla!
Müşteri Temsilcisi
E-Posta Adresi
Adres
Beşiktaş / İstanbul