İnsanları Kaybetmekten Değil Kendinizi Kaybetmekten Korkun
Hepimiz mutlu olmak için bir amaca bağlanmak durumundayız ve bunu yaparız.Amaca yaklaştıkça mutlu olur,amaçtan uzaklaştıkça mutsuz oluruz.Bu amacın niteliği ne,bize ne veriyor,doğru bir amaçta mıyız görmezden gelerek yolumuza devam ederiz.
Hayattaki amacı mutlu bir evlilik olan bir insan bilinçdışında amacını kaybetmek,benliğini kaybetmek endişesi ile çok verici,çok fedakar olabilir.Mükemmel bir ev kadını,mükemmel bir eş olmak için fazlaca çaba sarfediyor olabilir.Açık söylemek gerekirse bu hikayenin sonunda korkulan gerçekleşir,kaybetmekten korktuğunuzu kaybedersiniz.En kötüsü de kaybettiğiniz şeyin “o” olduğunu zannedersiniz.Ona bağımlı olduğunuzu hissedersiniz.Aslında dinlemeyi başarırsanız kaybettiğinizin kendiniz olduğunu duyabilirsiniz.Başkaları tarafından hatalarınızın mazur görülmeyeceğini düşünürken kendinize yaptığınız büyük hatanın mazur görülmeyeceğini görmezden gelebilirsiniz.Başkalarından kaçabilirsiniz ancak kendinizden kaçamazsınız.
Bir kişinin sizin hakkınızdaki düşüncelerine bir noktadan sonra kulak asmayabilirsiniz,bunu öğrenebilirsiniz.Ancak kendinizi hiçe saydıysanız bunun bedelini özsaygınız ile,özdeğeriniz ile ödersiniz.Bu zamana kadar susturduğunuz iç sesiniz intikamını susarak alır.Ya ne istediğinizi bilmez hale gelirsiniz ya da istediğinizin “o” olduğunu zannedersiniz.Bir amaç vardır ve amaca ulaşabilirseniz hem amacınızı hem de “mutluluğunuzu” elde etmiş olacaksınızdır.Ancak bir taş ile iki kuş vurmayı hedeflerken elinizde ne taş kalacaktır ne de kuş.
Bu inancı kırmanın en kestirme yolu en çok korktuğunuz şeyin bir gün başınıza geleceğini kabul etmektir.Korkularınızla yüzleşmek için onların gerçek olmasına ihtiyacınız yoktur.Terkedilmekten mi korkuyorsunuz? Sorun kendinize, terk edilirsem ne olur? Ve en dibi bulana kadar bütün cevaplarınızda “Öyle olursa ne olur”diye sormaya devam edin.En derin korkunuzla yüzleşin!
Yukarıdaki örnek üzerinden gidecek olursak,bir gün evliliğinin bitebileceği ihtimali ile korkmadan yüzleşebilen bir insan kendisiyle yüzleşmiş demektir.Benliğine kulak vermiş demektir.Kendisiyle yüzleşen insan ise artık korkularının esiri olmaktan çıkar ve kendi gibi davranmaya, düşünmeye başlar.Benliğinizin cesur olduğu bir insana dönüştüğünüz an artık “ben” olarak yaşamaya başlarsınız.”Ben”olan kişi,korkan kişiden çok daha vazgeçilmezdir.
Vazgeçilmez olmaksa amacınız önce vazgeçmeyi öğrenmek zorundasınız.
- Görüntülü1100.00 TL
- Sesli1050.00 TL