Madde Bağımlılarının Karşılaştığı Durum Ve Zorluklar, Önleme Önerileri
Corona Virüs (COVID-19) pandemisinin ruh sağlığı üzerinde olumsuz etkisi olduğuna dair kanıtlar var. Korku, belirsizlik, kaygı, yalnızlık ve ekonomik olumsuzluklar insanlarda artan kaygı, duygudurum ve düşünce bozuklukları, travma sonrası stres bozukluklarına katkıda bulunmuştur. Bu gibi ekstrem durumlarda; Pandemi ile birlikte intihar girişimleri, davranışları ve özellikle madde kullanım bozukluğu eş tanısı arttı. Madde kullanım bozukluğu olan kişiler için; Uyuşturucu kullanım seviyelerindeki artış, genellikle afetlerin olumsuz etkilerine bir tepki olarak görülüyor. Daha önce kullanılmış maddelere erişimin engellenmesi ve maddelerin erişiminin sınırlandırılması durumunda diğer maddelere geçiş gözlenmektedir. Bağımlılıktan kurtulan insanlar da bu tür felaketlerde nüksetme yaşarlar. Madde kullanıcılarında bağımlılıktan kaynaklanan evsizlik, hapis, ekonomik ve sosyoekonomik sorunlar; Evde izole edilen bağımlılarda aşırı doz riski göz ardı edilmemelidir. Alkol ve madde kullanım bozukluğu olan kişiler, tıbbi risk faktörlerine sahip kişilerdir ve COVID-19 enfeksiyonuna karşı daha savunmasızdırlar. Hem alkol hem de uyuşturucu kullanımı bağışıklık sisteminin etkisini azaltır ve solunum yolu enfeksiyonu riskini artırır. Araştırma sonucunda; Virüs ile anormal beyin arasındaki etkileşimin ruhsal bozukluğu olan hastalarda hem alkol hem de madde kullanım bozukluklarını artırabileceği düşünülebilir. Esrar ve nikotin tüketimi, COVID-19 semptomlarıyla örtüşen uzun süreli solunum sorunları ile ilişkilidir. Halkın ve bağımlılık sorunu yaşayan hastaların pandemi sürecinde karşılaştıkları durum ve zorluklardan bahsettikten sonra, şimdi de salgın sırasında toplumun dikkat etmesi gereken bağımlılık sorunları ve önleme önerilerine değinecek olursak; - COVID-19'un halk üzerinde ciddi ve kalıcı bir etkisi olmuştur ve pandemi gibi zor durumlarda madde kullanımı ve diğer bağımlılık yapan davranışların önlenmesi halk sağlığı için çok önemlidir. Pandemi gibi uzun süreli yalnızlık dönemleri, ilişkili uyumsuz başa çıkma yollarına yol açabilir. Örnekler arasında alkol kötüye kullanımı, yatıştırıcı hiptonikler ve zorlayıcı internet oyunları sayılabilir. İzolasyon günlerinde; Düzenli olarak uyumak ve yemek yemek, egzersiz yapmak ve aile üyeleri ve arkadaşlarla iletişim halinde olmak önemlidir. Tütün, alkol ve bağımlılık yapan maddelere güvenmek gibi zararlı baş etme stratejilerinden kaçınılmalıdır. Ebeveynler, şiddet uygulayan kişilerle iletişim kurma ihtimaline karşı çocuklarının telefon kullanımını sınırlama veya kontrol etme gibi önlemler alabilirler. Halkın bilgisini genişletmenin önemli bir yoludur ve bu medya aracılığıyla sağlanabilir. Uyarlanabilir başa çıkma becerileri eğitimi, sağlıklı yaşam tarzlarını sürdürmeyi, stresi yönetmeyi, olumsuz duygularla makul bir şekilde başa çıkmayı ve psikolojik yardım aramayı içerir; Bunların tümü, ek risk faktörlerini mümkün olduğunca erken tespit etmeye ve daha fazla müdahale yoluyla bağımlılığı önlemeye hizmet edebilir. Aile üyeleri, aile ilişkilerini dengelerken, olumsuz duyguları azaltmalarına ve yüksek risk faktörleriyle baş etmelerine yardımcı olarak hastanın aşermesini azaltabilir ve gerilemeyi önleyebilir. Halen bağımlılık yapıcı madde kullanan hastalar, uzun süredir alkol ve sedatif hipnotik kullananlar veya İlaç idame tedavisi alan kişiler, pandeminin etkisine bağlı olarak yoksunluk belirtileri yaşayabilir. Bu olduğunda, profesyonel kuruluşlardan derhal yardım almalıdırlar. Bir hasta ilk kez nüks ettiğinde, aile üyeleri duygularını dengelemeli ve hastayı fazla üzmekten kaçınmalıdır. Şiddetli uykusuzluk, depresyon veya anksiyete atakları devam ederse, en iyi tavsiye bir ruh sağlığı kuruluşundan telefonla konsültasyon istemektir.
- Görüntülü1100.00 TL
- Sesli1050.00 TL