Mutlu Uyanmak Yada Uyanmamak -Zeigarnik Etkisi

Nasıl uyandığınız uykunuzun niteliğine bağlıdır.Uykunun iyi ya da verimli olmadığı yerlerde başta depresyon ve panik bozukluk olmak üzere birçok psikolojik rahatsızlığa zemin hazırlamış olursunuz.Uykunun verimliliği saatler ile ilgili değil,kendinizden haberiniz yokken tamamen bilinçdışı bir süreçte ne yaptıklarınızla ilgilidir.

Mutsuz uyanmanın iki temel sebebi vardır: “Geçmiş” ve “Gelecek”

Uykuya yakın zaman dilimine girdiğimizde beyin dalgalarımız farklılaşır,içe dönük bir ruh haline bürünürüz.Burada anda kalmak konusunda sorun yaşayanlar hiçbir zaman verimli uyuyamaz ve bu gerçekten elde edilmesi zor bir kazanımdır.İlk olarak geçmişi açıklayarak ve çok başarılı bir araştırmayı sizinle paylaşarak başlayacağım.

Uykunuzun,dolayısı ile mutsuz uyanmanız en büyük sebebi “Yarım Kalma Obsesyonu” başka bir adıyla “Zeigarnik Etkisi”

Bu araştırmaya göre,mutsuz uyanmanızın sebebi kapatamadığınız dosyaların vermiş olduğu huzursuzluk.Uyumadan önceki on dakikanız dahi geçmiştir.Dolayısı ile on yıl öncesi,on gün öncesi,on saat öncesi ve on dakika öncesi yaşananları bile tamamlamadan kapatamadığınız sürece mutlu uyanma ihtimalinizi ve psikolojinizi bitirirsiniz.

Uyuyunca geçmiyormuş!

Uyuyunca geçmez.Çünkü sizin o gün yarım kalan bir işiniz,birisine veremediğiniz bir cevap,söyleyemediğiniz şeyler ya da söyleseniz bile sizin için tamamlanmamış konuşmalar,içsel yaşantılar uykuda tamamen zihinsel imajinasyonalarınız ile yaşamaya,anlam aramaya devam eder.Rüyalarınızda birisi ile tartışırsınız,özlediğiniz birine sarılırsınız,söyleyemediklerinizi söylersiniz,bazen de sadece çıkmazda çaresizliğinizi hissedersiniz.Hepsi aynı amaca hizmet eder.Bilinçdışınız kapatamadığınız dosyaları kapatmaya çalışırken siz aslında savaşmaya devam edersiniz.Uyandğınızda, yatmadan önce daha az yorgun olduğunuzu düşünürsünüz.Tükenmişlik bu şekilde başlar.Bunun ise tek çözümü ne yaşarsanız yaşayın dosyayı kapatmaktır.Acı çekiyorsanız çekmeyin diyemem,acı çektiğinizi kabul edin.Kendinizle savaşmayın,kendinize teslim olun!

Kapatamadığınız dosyalar olacak,çoğu insan bir şeyler izleyerek uyumayı tercih eder böyle durumlarda.Ancak yarım bırakacağınız bir filmi dahi izlemeyin.Çünkü zihin onu bile tamamlamaya çalışacak siz uyurken.Kapatamadığınız dosya varsa yapmanız gereken uyumadan kendinize yeni bir dosya açmak.O an sadece kendi istekleriniz ile dolu bir dünya açın.Sizi güldüren şeyler,sizin arzu ettiğiniz hayat olsun içinde.İnsan tebessüm ederek uyumalı!Zaten uyanacak ve gerçek dünyaya karışacaksınız.

Kimini geçmiş uyutmaz,kimini gelecek.Biraz da gelecekten bahsedelim.

O güne enerjik,umutlu uyanmanın tek yolu ajanda!

Evet herkesin bir ajandası olmalı,yapacağı her şey bir gün önceden planlı ve sıralı olmalı.Yapacaklarınız arasında; sorumluluklarınız,size ruhsal doyum verecek bir unsur (bir kişiye yardımcı olabilmek,bilgi paylaşabilmek ya da bir kişiyi tebessüm ettirebilmek bile kafidir) ve mutlaka tamamen bonus olan bir saatiniz olmalı. Onu o gün ne ile dolduracağınıza anlık karar vermelisiniz.Ajandanızda o ay okuyacağınız kitaplar olmalı,bunlar itinayla seçilmeli ve kitaplarınızın belli kategorileri,amaçları olmalı.Bazen yaşadığınız düzenden uzaklaşmak için bir polisiyeye atılmalı,bazen kendinizle yüzleşebileceğiniz bir terapist seçmelisiniz.Bazen güçlü kadınları okumalı,bazen de en olmadık karakterler ile empati yapmalısınızdır.

Ajandanız içsel sisteminizin hayatınızdaki imajı olmalı.Sistem,çözüm odaklı ve planlı olmak gibi realist özelliklere sahip iken aynı zamanda empatik,kendini anlayabilen,kabul edebilen ve kendine teslim olabilen olmalı.İyi bir sistem kurabilmiş kurumsal şirketlerde ,çalışan(hayatınızdaki insanlar) değişikliği sorun yaratmaz çünkü sistem yürüdüğü sürece iş de yürür.Ancak sisteminiz iyi değilse bir olay,bir aksaklık bütün işleyişi bozar.

Siz kendinizin kişisel asistanı olmalı ve hayatınızı kolaylaştırmalsınız.Hayatınızın bir sistemi olmalı.Hangi dosyayı nerede,ne zaman açacağınızı bilmelisiniz.Sistemi yönetemezseniz,sistem istediği dosyayı istediği yerde açar ve sizin kaderinizi belirler.Hükmetmeyi denemediğiniz hayatı yaşadığınızı iddia edemezsiniz.

Sevgilerimle