Neden Çirkinim? Ayna Ayna Söyle Bana..

-Kendinizi çirkin mi buluyorsunuz?
-Ne yaparsanız yapın istediğiniz gibi göründüğünüzü düşünmüyor musunuz?

Herkes kendisini güzel ya da çirkin bulabilir. Ya da bedeninin belli bir bölgesini kusurlu olarak değerlendirebilir. Ama eğer bu durum olmayan bir kusur ya da sizden başka hiç kimsenin fark edemeyeceği bir kusur nedeni ile hayatı kendinize zehir edecek biçime geldiyse işte buna ‘beden algısı bozukluğu’ denir.
Özellikle ergenlik döneminde vücutla ve bedenle uğraşmak, bedene odaklanmak ergenliğin bir parçasıdır. Ergenler genellikle boylarını, burunlarını beğenmeyebilirler. Kendi fiziksel özelliklerini başkalarıyla kıyaslayabilirler. Sivilceleri yüzünden zaman zaman karalar bağlayabilirler ve bütün bunlar ergenlerde rastlandığında çokta garipsenecek durumlar değildirler. Eğer bu kusur yüzünden ya da varsayılan kusur yüzünden kendisini toplumdan soyutlamış, insanlardan uzaklaşmış, bununla aşırı uğraş göstermeye başlamış, bunu takıntıya dönüştürecek davranışlar başlamış ise beden algısı bozukluğu da başlamış demektir. Ergenlikte oluşan bu algı bozukluğu yetişkinliğe geçiş süresinde ve sonrasında hala devam ediyorsa ve kişi bir yetişkin olmasına rağmen hala aynı düşüncelere sahipse beden algısında bozukluk var diyebiliriz.

Kişiler hayal ettikleri ve gerçekten önemsiz olan bu kusur nedeniyle kendilerini çok çirkin, yüzüne bakılmaz, asla güzel gözükmesi mümkün olmayan bir kişi gibi görürler. Bu sorun ergenlikle başlar fakat yaşam boyu süren bir sorundur. Bu sorunu yaşayanlar genellikle ilk olarak estetik cerrahi ve düzeltmeler için hep başka doktorlara gittiğinden psikiyatristlere gitmeleri gecikir ve tanı alamazlar.
Bu durum her ne kadar kadınlar için daha fazla geçerli gibi gözükse de; kadın ve erkekte görülme oranı hemen hemen aynıdır diyebiliriz.

Beden algısı bozukluğu olanlar ne yaparlarsa yapsınlar sonuç onları asla mutlu etmez ve görüntülerinden mutlu olmazlar. Zihinsel uğraşları özellikle daha çok kafa ve yüz bölgesine yoğunlaşmıştır. Burnun küçük veya büyük olması özellikle takıntılı hale gelen en önemli konudur. Bunun dışında yüzdeki yara ya da sivilce izleri, saç dökülmesi ya da seyrekleşmesi temel uğraş alanlarıdır.

Kadınlarda aynı şekilde göğüslerin büyük veya küçük olması, cinsel organın büyük veya küçük olması, cinsel organının görüntüsünden hoşnut olmama ve bu nedenle cinsellikten ve karşı cinsten kaçınma davranışları sıkça görülmektedir.
Özellikle kalçaların büyük olması veya küçük olması ile ilgili de takıntılı olabilirler. Bazen sorun daha kaslı görünmektir ve kas oranları onlara göre asla yeterli oranda değildir.
Bu uğraşlar adeta bir takıntı haline gelir ve yine de mutlu olunmaz. Bu mutsuzluğu örtmek için alışveriş bağımlılığı, sürekli çeşitli bakım ürünleri almak, zamanının çoğunu bunları düşünerek ve daha güzel gözükmeye çalışarak harcamak en sık görülen davranışlardır. Sonuç olarak bu davranışların devamında umutsuzluk hissinde ve intihar riskinde artış görünür.

Hatta bu durum nedeniyle kişi, okula ya da işe konsantre olamaz. Bu durum nedeniyle evden çıkamaz hale gelebilir. Kendisinde kusurlar olduğunu düşünen kişilerde sık sık aynaya bakmak yada hiç bakmamak ,aynalara küsmek ,saçını çok sık taramak, belli tarz kıyafetler giymek, cildini yolmak gibi adeta kompulsif davranışlar gelişebilir.

Bu kişiler sıklıkla kendilerini medyada gördükleri veya tanıdıkları kişilerle kıyaslama eğilimindedir. Güzellik onlara göre kusursuz olmalıdır. Oyuncuların, modellerin hiçbir kusuru yoktur ve onların da öyle olmaması için bir neden olmamalıdır. Bu nedenle bu kişiler fotoğraf çekmekten hoşlanmaz.

Bu hastalık zaman zaman tekrarlayabilir ama iyi bir tedavi kişiye bu tekrarlamalarla baş etmeyi öğretecektir. Tedavinin temel amacı kişiye kusursuz olmanın ve güzel olmanın anlamına yeni bir bakış açısı geliştirmeyi sağlamak olmalıdır.

Unutmayın; değerli ve cazip olan şeyler kusurlarla sınırlanamaz. Kendinizdeki değerli ve cazip olan şeyleri ortaya çıkarmak için mutlaka adım atın ve kendinizde olduğu düşündüğünüz kusurları örtmek için yaptığınız davranışları, davranışçı terapi methodlarıyla bir uzman eşliğinde aşmak için adım atarken; bir yandan da toplumun dayattığı güzellik anlayışlarını da tekrar gözden geçirmekte yarar vardır. Düşünsenize sadece sosyal medyaya koyduğu fotoğraf yeterince beğeni almadığı için kişi kendisini mutsuz ediyorsa bir yerlerde ciddi bir hata yapılıyor demektir…