Neden Hep Aynı (Yanlış) Kişiler ?
Hepimizin mutlaka daha önce düşünmüşüzdür:
‘Neden hep aynı insanlarla karşılaşıyorum? , Neden bu döngüden çıkamıyorum? ,Neden hep aynı tip kişilerle sorun yaşıyorum? ,Hepsi nasıl oluyor da beni buluyor..’
Siz de bu cümleleri kuranlardan mısınız?
‘Karşı tarafın bana iyi gelmediğini biliyorum ama nedense bu döngüden çıkamıyorum, çünkü seviyorum..’
Bu hayatta her şeye söz geçiriyoruz yada deniyoruz , ama bir tek duygularımıza sıra gelince göz geçiremiyoruz çünkü duygularımız bizim en hassas noktamız. İnsan oğlu bu hayatta bir çok şeyi kontrol etmeyi başarıyor ancak bir bakıyoruz ki bir süre sonra duygularımız bizi aynı noktaya getirmiş.
İnsan ne ararsa onu buluyor. Şimdi diyeceksiniz ki, kim kendine zarar verecek bir ilişkiyi arar ve bulur? Ya da ben neden kötü bir ilişki arıyor olabilirim ?..
Şayet daha önceki ilişki deneyimlerimizde başarısız olduğumuzu düşünüyorsak, bize iyi gelmeyen bir ilişki içindeysek yada değer görmüyorsak,daha önce ilişkilerimiz olumsuz sonuçlandıysa kendi kendimize diyoruz ki ‘ben bu sefer ustalaştım,bir insanın bana zarar vereceğini gözünden tanırım,artık anlarım,ben çok ciddi bir deneyim elde ettim ve ilişkimde yanlış bir şey yapmayacağımı düşünüyorum..’ Günün sonunda ustalaştığımızı düşünürken yanlış ilişkilerin içinde tekrar kendimizi buluyoruz ve bu kısır döngünün içinden çıkamıyoruz.Yani bilinç altımızda yine beklentilerimize uymayacak, bize değersiz hissettirecek,aynı başarısızığı yaşatacak bir partner buluyoruz.Sonuç yine aynı oluyor ve orada ‘neden’ sorusunu sormaya geri dönüyoruz.
Şimdi bunu anlayabilme ve iyileştirme zamanı.. Her duygunun ve acının bir sonu var.Hem acının,hem mutluluğun..Hiç bir duygunun kalıcı olmadığını hatırlatmak için kendinize, ağzınızda bir çikolatayı tutmayı deneyin.Mümkün olmayacaktır.
Burada sorulması gereken soru sizi bu noktaya neyin getirdiği ve neden hep aynı noktada kendinizi mutsuz hissettiğiniz olmalı.Bunun kaynağı ise anne-baba ve çocuk ilişkisine dayanmaktadır. Çocukluk çağında bazı taşlar yerine oturur ve bunları törpülemek zorlaşır. Anne baba ve çocuk dönemindeki ilişki sağlıklı bir zemine oturtulmazsa, güven dolu, hissededilebilen, sağlıklı bir ilişki kurulmazsa o dönemde anne baba ile gerçekleştirilemeyen ve yeri doldurulamayan duyguları biz yetişkin olduğumuzda karşımıza çıkan partnerlerle doldurmaya ve tamamlamaya çalışırız. Mesela alkolik bir babanın kızı olarak büyüyen kadınlar yine aynı şekilde alkolik bir partner tercih ediyorsa babayı düzeltemeyen,değiştiremeyen o kız çocuğu artık yetişkinlik hayatında seçtiği partneri değiştirmeyi ve düzeltmeyi ‘başaracağım’ duygusu taşır. Biliç altında bastırdığımız duygularımız bizi yönlendirir.
Aslında biliç dışı dediğimiz kavram bir insanı gördüğünde ona dair bütün doneleri birleştiriyor ve bir sonuç oluşturuyor. Buna halk dilinde altıncı his denir. Zaten bunu önemsesek hepimiz kime güvenmemiz gerektiğini anlayabilecek beceriye sahibiz ama öncelikle bunu fark edebilmek önemli. Bu nedenle karşı taraftan ilk aldığımız sinyal çok mühimdir. Bunu önemsersek fark edeceğiz ki ilişkinin bitişi de o sebeple oluyor.Yani bir insanın gelişi nasılsa gidişi de o şeklide oluyor. İşte burada hislere güvenmek çok önemli.
Ne yapmalıyız noktasına gelecek olursak,
Öncelikle şunu bilmeliyiz ki ,bizim hayattaki seçimlerimiz bilinç altımızın dışa vurumudur. Fakat bunu öncelikle fak edip inkar etmek yerine analiz etmeliyiz.
Şunu unutmamalıyız ki ; bir insanı tanımak kolay bir iş değil. Emek vermek ,zaman geçirmek,tanımak gerekir.Sevgi sizi bir yere kadar götürecektir. Bir yerden sonra ‘seviyorum ama…….’ cümleleri karşınıza muhakkak çıkacaktır.Sevgi bir yerden sonra yetmeyecektir.Kişi sevildiği yerde değer görmek istiyor. İşte gerçek sevgi ve sağlıklı ilişki dinamiği budur. Günümüzde herkes birbirine emek verdiğini söylemektedir çünkü elbette kimse ben yanlış yapıyorum demek istemez. Bunu kabul etmek kişiye ağır gelen bir şeydir fakat bu tabloda şu çok net gözikmektedir.Bir taraf daha çok veriyor bir taraf ise sürekli kaçıyor.Bir yerden sonra ilişki değersizleşiyor ve alma verme dengesi bozulmuş oluyor.Bir yerden sonra alamadığınız duygular sizi hasta eder ve size iyi gelmeyen bir ilişki haline gelir. Darbe almamak adına, yıkılmamak ve yapayalnız hissetmemek adına ilişkimizi, en çokta kendimizi iyileştirmemiz gerekiyor. Bu nedenle buna benzer bir durumda olduğunuz düşünüyorsanız ; biraz kendinize zaman tanıyın.İlişkideki halinize bakın.İletişim diline bakın.
Eğer ben bunu çok denedim, adım atmaya çalışsamda yapamıyorum,nekadar çok hislerime güvensem de bahsedilen döngünün içindeyim diyenlerdenseniz profesyonel bir yardım almayı denemelisiniz.
Şüphesiz her birey kendi problemini çözebilecek bilgi ve beceriye sahiptir.Ancak bazı konular var ki destek almadan çözülemeyecek kadar sizi zora sokabilir.Destek alarak bu durumu kolaylıkla çözebilirsiniz ve gözden kaçırdığınız o küçük noktayı yakalayabilirsiniz.
Unutmayın ,başrol değişmedikçe hikaye değişmeyecektir.
- Görüntülü1100.00 TL
- Sesli1050.00 TL