Ötekileştirmenin Hayatımızdaki Rolü
Ötekileştirme, kendinden farklı görülen diğerini değersizleştirme ve düşman haline getirmektir. Ötekileştirme bizim en ilkel savunma mekanizmalarından biri olan “bölme”dir. Karşındakini değersizleştirme ve ahlaki dışlama anlamına gelir. İnsan dünyaya geldiğinde kendine yetemeyen ve ötekine muhtaç bir haldedir. Anne ve bebek ilk başta birbirine yabancıdır; dolayısıyla bebek için ilk öteki annedir. Bebek zamanla anneyle beraber kendi varlığını deneyimlemeye başlar. Ruhsal gelişimin erken döneminde olan bebek için “öteki” düşünsel olarak "iyi" ve "kötü" olarak ayrılmaya başlar. Bebek annesinin yeterli bakımı sayesinde egosu yeterince güç kazandığında, iki ayrı nesne yerine "iyi" ve "kötü"nün birleşimi olan bir nesne geliştirir. Erken oral aşamada saplanıp kalan kişiler, diğer ilişkilerinde de insanları "iyi" ve "kötü" olarak sınıflandırmaya başlayabiliyorlar.
Hayatımızın belli noktalarında insanları ötekileştirebiliriz fakat bunun şiddeti ve sıklığı arttığında bizi ruhsal anlamda düşüşe geçirecektir. Başta bu durum iyi hissettirebilir ve doğru olanı yapıyorum diyerek kendinizi yüceltebilirsiniz fakat sonrasında oluşacak yalnızlık hissi, güven problem sizin insan ilişkilerinizde ve iletişiminizde olumsuz rol oynamaya başlayacaktır.