Otizmde Beslenmenin Gücünü Duymuş Muydunuz? | Terapi Evreni
Otizmde Beslenmenin Gücünü Duymuş Muydunuz?

Doğuştan gelen ya da yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkan karmaşık nörogelişimsel farklılığa otizm spektrum bozukluğu adı verilmektedir. Otizmli bireylerde beslenme oldukça önemlidir. Doğru besin tercihleriyle otizmin ilerlemesinin önüne geçilebilir hatta bazı durumlarda iyileşme de gözlenebilir. Hangi besin türünü ne şekilde tüketebilir otizmli bireyler size maddeler halinde bu yazımda aktarmak isterim.

Etler: Yağsız olmamasına özen gösterilmeli ve çok aşırı derecede fazla pişirilmeden tüketilmelidir.

Kırmızı Et: Yemlenen değil otlayan hayvan etine öncelik verilmelidir. Geleneksel ürünlerimiz olan sucuk, pastırma ve kavurma tüketilebilir ancak içeriğindeki gıda katkı maddelerinden ötürü sosis, salam tüketilmemelidir.

Sakatat: Sakatat tüketilmesinde bir sakınca yoktur. Ancak hastalıklı olmamasına özen gösterilmelidir.

Beyaz et: Öncelikli olarak köy tavuklarına sofralarda yer verilmelidir. Bulunamazsa da güvenilir markaların beyaz et ürünleri tüketilebilir.

Deniz Ürünleri: Ağır metal zehirlenmesi riskinden dolayı tercih edilmemelidir. Havuzda yetiştirilen deniz ürünleri ise içeriğindeki toksinlerden dolayı tercih edilmemelidir. Ancak deniz börülcesi ve deniz yosunları ağır metalleri içeriğine hapsetmediği için tüketilebilir.

Yumurta: Protein kaynakları içerisinde en kaliteli olanıdır. Eğer bulma imkanı varsa köy yumurtalarına öncelik verilmelidir.

Sebzeler ve Yeşil Yapraklılar: Sebze ve yeşil yapraklıların her çeşidi tüketilebilir özellikle çiğ şekilde tüketimi önerilmektedir.

Patates: Yüksek şeker içeriğinden dolayı fazla tercih edilmemelidir.

Sarımsak: Ağır metal boşaltımına oldukça yardım sağlar. Günde 1-2 dişi ezerek tüketilebilir.

Zeytin: Tuzu olabildiğince çıkarılmış halde zeytin tüketilebilir.

Meyveler: Küflü meyve tüketiminden kaçınılması gerekmektedir. Bunun yanı sıra fenol içeriği yüksek olan; elma, üzüm, çilek fazla tüketilmemelidir. Şeker içeriği yüksek olan meyvelerde sınırlı tüketilmelidir. Az şekerli taze meyveler daha sık tercih edilmelidir.

Süt ve Süt Ürünleri: İnek ve koyun sütleri ve bu sütlerden yapılmış ürünler laktozsuz olarak tercih edilmelidir. Keçi sütü ve ürünleri rahatlıkla tüketilebilir.

Kurubaklagiller: Haftada 2-3 kereden fazla tüketilmemek kaydıyla sofralarda bulunabilir.

Soya: Olası alerjilere neden olabileceği için tercih edilmemelidir.

Kuruyemişler: Az tuzlu ve çiğ olarak günde 1-2 avuç olarak rahatlıkla tüketilebilir.

Margarin: Tüketilmemelidir.

Tohumlu Sıvı Yağlar (Ayçiçek yağı, pamuk yağı, mısır özü yağı, soya vb.): Kullanılmamalı ya da çok az kullanılmalıdır. Omega-6/Omega-3 dengesini bozarak tedavi sürecinde ilerlemeyi geciktirir.

Zeytinyağı: Rahatlıkla kullanılabilir.

Fındık Yağı: Gerçek fındık yağına erişilebilirse rahatlıkla tüketilebilir.

Tereyağı: Rahatlıkla tüketilebilir.

Kuyruk ve İçyağı: Tereyağı gibi rahatlıkla tüketilebilir.

Balık Yağı: Otistik bireylerde Omega-3 yağ asitleri (EPA+DEHA) oldukça düşüktür ve günlük ihtiyacı kadar kullanılmalıdır.

Keten Tohumu: Balık yağından sonra ikinci önemli Omega-3 kaynağıdır.

Kızartmalar: Vücut hücrelerini paslandırdığı için zararlıdır. İllaki yenilecekse fırında yapmanız gerekmektedir. Kızartmaların zararlı etkilerini azaltmak için yanında sarımsaklı yoğurt ve yeşillik tüketilebilir.

Tahıllar ve Unlu Gıdalar: Kontrollü olarak glutensiz şekilde tüketilebilir.

Çaylar: Rahatlıkla tüketilebilir.

Kahve/Nescafe: Arada bir Türk kahvesi içilebilir.

Turşular: Tuzunu olabildiğince azaltarak tüketilebilir.

Sirke: Rahatlıkla tüketilebilir.

Tuz: Yiyeceklerin içinde doğal olarak bulunan tuz vücudumuzun ihtiyacını karşılar. Tencere yemekleri içine az miktarda tuz katılabilir.

Baharatlar: İçerdikleri vitamin, mineraller ve antioksidanlar açısından  oldukça yararlıdır. Küflü olmamasına dikkat edilmelidir.

Probiyotikler: Günlük düzenli kullanılmalıdır.

Şekerler: Rafine şekerler (Çay şekeri, früktoz vb.) ve bunlarla yapılan yiyecekler (Pasta, bisküviler, gofretler, baklava, revani, kadayıf vb.) büyük ölçüde azaltılmalıdır.

Çikolata: Bakır düzeyi yüksek olanlarda çikolata tüketimi azaltılmalıdır.

Bal: Günde bir iki çay kaşığı yenilebilir.

Tatlandırıcılar: Bunlarla yapılmış diyet ürünleri yenilmemelidir.

Meşrubat: Her türlüsü tüketilmemelidir. Evde yapılan taze meyve suyu (Posası ile birlikte) içilebilir. Meşrubat olarak ayran, kefir, boza, şalgam suyu veya meyan kökü suyu tercih edilmelidir.

 


Diyetisyen
Yazar
Diyetisyen Gizem Nur
Seans Ücretleri
  • Görüntülü500.00 TL
  • Sesli450.00 TL
Seans süreleri 45 dakikadır. Hemen Randevu Al

Psikolojik Desteğe Mi İhtiyacınız Var?

Hemen Şimdi Seansa Başla!
Müşteri Temsilcisi
E-Posta Adresi
Adres
Beşiktaş / İstanbul