Romantik İlişkilerde Bir Keşif: Bağlanma
Bağlanma, ilişkilerimizdeki kimliğimizi belirler. Ne kadar yakında kalacağımıza ne kadar uzakta kalacağımıza karar verme mekanizmamız bağlanma stilimizle ilişkilidir. Birçok kuramda incelenen bağlanma anne ve bebek arasındaki ilişkide şekil bulduğu görüşü ne kadar yaygın olsa da evrimsel kökeni de mevcuttur.
Bowlby’a göre bağlanma ilk bebeklik zamanlarımızda bakım veren kişi (anne, bakıcı vs.) ile kurduğumuz ilişkiye göre şekillenmektedir. Özellikle anne ile kurulan temas, annenin bebeğine olan yaklaşımı insanlara karşı ilk izlenimlerimizi oluşturuyor. Örneğin annemiz ihtiyaçlarımızı karşılamadığında, zamanında ve dengeli sevgi sunmadığında insanlara ait ilk şemamız kaçıngan bir şekle bürünebilir. İnsanlar bizim için tehlikelidir ve onlara yaklaşmak tehlikeli olabilir algısı oluşturabilir. Böylece kişi sosyal ve romantik ilişkilerinde duygusal bağlılıktan kaçabilir.
Bir başka kuramcıya göre ise bağlanmanın evrimsel köken içerdiğidir. Yüzyıllar önce yaşayan atalarımızın avcı-toplayıcı dönemde tehlike anında kişilerin yanında kalmaları ya da kaçmaları genetik kodumuza işlenmiş olabilir. Örneğin avcı-toplayıcı dönemde tehlike anında partnerinin yanında kalmayı tercih eden, her ne olursa olsun kaçmayan ve partneriyle ölüme giden kişi bağımlı bir bağlanma biçimi taşıyor olabilir.
Birçok kuramcı için bağlanmanın farklı sebepleri olsa da temelde 3 kategoriye ayrılmaktadır. Bu kategoriler; güvenli bağlanma, kaçıngan bağlanma ve kaygılı bağlanma biçimindedir.
Güvenli bağlanma, kişilerle kurduğumuz temasın bizi beslediği, mutlu ettiği bağlanma biçimidir. Gerekli durumlarda partnerlerle araya mesafe koyabilecek güçte olmayı ifade eder. Güvenli bağlanma biçimi terapi süreci içinde danışanlara kazandırılmak istenen ilişki kurma biçimidir.
Kaçıngan bağlanma stilinde ise bireyin duygusal yakınlık kurmakta zorlandığı, özgürlüğünün kısıtlandığını hissettiği anlarda kaçma eğilimi gösterdiği biçimdir. Bu bağlanma stilindeki bireyler genellikle ilişkilerde boğulmuş hissedebilirler ve yakınlık ihtiyacı hissetmelerine rağmen bir süre sonra kaçma güdüsü devreye girebilmektedir.
Kaygılı bağlanma biçimine sahip bireylerin ise ilişkileri ne olursa olsun sürdürme eğilimi hissettiği söylenebilir, ilişkinin sonlanması birey için korkutucu olabilmektedir. Bu süreçte birey ilişkiyi sonlandırmamak adına partnerine karşı yoğun bir bağımlılık geliştirebilir. İlişki içinde sağlıksız olsa dair sürdürülen bu durum bireyi yorgun düşürebilmektedir.
Bağlanma stilinize öğrenmek ise birçok ilişkinizi ifade edebilmek, anlamlandırabilmek adına önemli bir farkındalıktır. Bağlanma stilinizi öğrenmek sürece dair ilerleyişinizi kolaylaştıracaktır. Bağlanma stilinizi öğrenmek için danışmanlık alabilirsiniz, kendinizin en iyi versiyonunu keşfetmek için atacağınız bu adım sizlere iyi gelecektir.
Sağlıkla ve huzurla kalın…