Ruh Esnekliği - Ruhunuzu Güçlendirmek Mümkün

Neden benzer ya da aynı travmalara maruz kalan bireyler aynı şekilde, aynı derecede etkilenmezler?

Savaş çocukları,gaziler hepsi aynı derecede travma sonrası stres bozukluğu yaşamaz.

Aynı gen havuzundan gelen,aynı evde büyüyen kardeşlerin bile bir soruna verdiği tepkileri,yaklaşımı ve etkilenme durumu farklıdır.

Cevabımız “Resilience” yani “Ruh Esnekliği”

Ruh esnekliği yüksek olan bir kişi ile düşük olan bir kişinin aynı travma sonucunda yaşayacakları,bir taşın ve bir süngerin çatıdan düşmesi gibidir.Ruhunuz esnemiyorsa,katıysa kırılırsınız.

Ruh esnekliği,çocukluk döneminde gelişeceği gibi sonradan da edinilebilir.Çocukken edinmiş bireylerin ya bu konunun farkında bilinçli ebeveynleri vardır -ki bu oldukça nadir görülür çünkü bu kavram çok da eski bir kavram değildir-ya da çabalamaya mecbur kalan bir çocukluk öyküsüne sahiptir.Örneğin bir çocuk ısrarla zaten yetenekli olduğu konuda teşvik ediliyorsa,bir süre sonra başka yollar olduğunu unutur.Ancak yapamadığı bir şey için çabalamasına ve başarmasına teşvik edilirse çocuk hayatın iplerinin kendisinde olduğunu anlar.Burada çocukluktaki kilit çabalayan,yollar arayan,başka gidişler ve sonuçlar olduğunu çözen,çözmek zorunda kalan çocuktur.Maalesef şu anda ruh esnekliği güçlü yetişkinlerin neredeyse tamamı esnek olmak zorunda kaldıkları için oldular.

Peki,ruhumuzu nasıl esnetiriz?

Daha kırılgan insanlar,diğer söylemle ruhu daha katı insanlar genellikle “öteki”lerden yakınırlar.Çünkü beklentileri vardır.İnsanların kibar ya da adil ya da güvenilir olmak zorunda olduklarından,kendisine haksızlık,saygısızlık yaptıklarından bahsederler.Dünya ya da insanlar kötüdür.Agresif tutumlar sergilemeye başlarlar.Ancak bu onları daha da anlaşılmaz ve mutsuz yapar.

Ruh esnekliği için ilk adım,kabul ediştir.Herkes olduğu gibidir,herkes hayattan alması gerekeni almıştır.Siz bunu değiştiremezsiniz.Sadece hoşunuza gitmeyen yerlerden ve kişilerden uzak durabilirsiniz.Ruhu esnek insanlar kaplumbağa gibi evlerini sırtlarında taşır.Bir olumsuzlukta ya da düşerken kendi kabuğuna kaçmayı ve etkilenmemeyi bilirler.Beklentilerinizi duyun ve söndürün.Kimse sizi sevmek ya da saymak zorunda değil.Kimse sizin gibi nazik olmak zorunda değil.Ve de kimse sizden istemediği bir iyilik için size borçlu değil!

Bir de yarısı dolu bardak konusundan bahsedelim.Esnek ruh sanılanın aksine, gereksiz pozitifliğe kapılmaz.Yarısı dolu bir bardaktan bahsetmez,diğer yarısının nasıl dolacağının yollarını arar,çünkü bilir ki mutlaka çözüm vardır.Katı ruhu olan çözüm aramadığı gibi başkalarının çözümlerini de bir şekilde bahanelerle kabul etmez.Çaresiz olduğuna öyle inanmıştır ki öfke ve çaresizlik konfor alanı haline gelmiştir.

Burada esneklik için yapılması gereken dışarıdan beklentiyi kesmek,beklentiyi benliğe çevirmek.

“Neden bu insanlardan bunu bekliyorum?”

“Benim beklentilerim mi beni hayal kırıklığına uğratan,insanlar mı?”

Bir sonraki adıma ise şans vermek diyebiliriz.Kabul ediş ve gerçekçi iyimserlik adımlarından sonra kendinize insanlardan bir şey isteyebilmeyi öğretmelisiniz.Ötekileştirirseniz öteki olursunuz ve ötekileştirdikleriniz kalabalıktır ama siz yalnız kalırsınız.İnsan sosyal olmalıdır,varlığını ve değerini sosyal manalarla ölçmeyi öğrenmiş varlıklarız.Bu sebeple bir kişiye “Sen bu işlerden anlıyorsun bana bir yardımcı olabilir misin?”demek sizin egosuz,kendine güvenen,insanlara açık,güçlü bir profil vermenizi sağlarken bağ kurmanıza da yardımcı olur.

Esnek ruh ile yaşamak yaşadığınız acının bile güzelliğini görebilmenizi sağlar.

Sevgilerimle,