Ruhumuzdaki Tümör - Değersizlik

Ruhunuzun tümörü diyebileceğimiz,mutluluğu mümkün kılmayan ve çok ciddi bir kitleyi ele geçiren bir şema:Değersizlik Bu şemaya sahip insanlar kendilerini kusurlu,sevilmeye layık olmayan,değersiz,yetersiz ya da başarısız hissederler.Genellikle bu duygular ve düşünceler bilinçte gözle görülür olsa da kimi zaman da tam tersi bir kişilik yapısı ile de kendini gösterebilir.(ör:narsistik kişilik bozukluğu yaşayanlar) İnsanın varoluşsal kaynaklı,hayatta kalma dürtüsü ile hem fiziksel hem psikolojik tehditler için geliştirdiği üç çeşit tepkisi vardır.Bunlar; kaçmak,savaşmak ve donakalmak.Değersizlik hissi de insanın baş etmesi gereken güçlü bir psikolojik tehdittir.İnsanlar genellikle bu üç tepkiyi dönem dönem bir tanesi baskın olacak şekilde dönüşümlü olarak başa çıkma yöntemi olarak kullanırlar.

1-Kaçmak-Kaçınma

Değersizlik ile kaçarak baş etmeye çalışan bir kişi sosyal anlamda geri çekilme yaşıyordur.İletişimi zayıf tutarak,kendi hakkında gerçek ve derin bilgiler paylaşmaktan kaçınarak yüzeysel ilişkiler ile kendini korumaya çalışıyordur.Değersiz hissetmeye neden olacak en küçük eleştirilerden kaçıyor çünkü kaldıramayacağını biliyordur.Sosyal ortamlarda kendi fikirlerini paylaşmak yerine daha çok dinliyor ve topluluk önünde kendini göstermekten ya da dikkat çekmekten hoşlanmıyordur.

2-Savaşmak-Aşırı telafi

Aşırı telafi dediğimiz durumda şemanın tersi doğruymuş gibi davranışlar gözlemlenir.Kendisi çok değerli iken diğerleri aşağı ve değersizdir.Savaşmayı tercih eden bir kişi eleştireldir ve karşısındaki insanı küçük düşürmeyi arzu eder.Sürekli tetiktedir ve sezgileri negatife çok açıktır.Mükemmel olmak için çok çaba sarfederler ve bu dış görünüşlerine de yansır.Bakımlı olmak ve iyi giyinmek onlar için önemli bir kalkandır.Bu yöntem narsistik bazı özellikler gösterilmesine sebep olur.

3-Donakalmak-Teslimiyet

Değerli olmadığını,sevilmeye layık olmadığını açık bir şekilde düşünen bir profildir.Sevilme ihtiyacının farkında olsa da bu konuda umutsuzdur ve kimse ona bunu vermeyecek ya da kimse yeterli düzeyde kendisini sevemeyeceği konusunda inancı vardır.Kendini ilişkilerinde değersizleştirir, manipülasyona kolayca girer ve yetersiz olduğuna inanır.Teslim olduğu için bu durumlardan,ilişkilerden çıkmak konusunda çok zorlanır.Aslında bu durumu kabul etmiş ve razı olmuştur.Çünkü aslında değersizliğini onaylayan bir kişi onun şemasına oldukça uygundur.

Değersizlik balonunu patlatmak!

Kendinize değersiz olduğunuzu kanıtlayacak bir liste yapın.Belki kariyerde arzu edilen noktada olmamak,belki iyi gitmeyen bir evlilik,belki güzel ilerlemeyen bir ilişki,belki de yalnızlık... Öncelikle şu var ki;hikayeniz bitmedi.Bu sizin son ilişkiniz olmayabilir,bu sizin kariyeriniz son noktası değil,evlilik ya da ilişkiler için- şayet düzelmeye değer ise- düzeltme yöntemleri mevcut.Ancak, size değerli ve mutlu olmak için bunlara sahip olmanız gerektiğini kim öğretti;anneniz mi babanız mı,size bakım veren insan mı,sizi değersizleştiren ve sadece siz olmanın yetmeyeceğine inandıran kim? Şimdi de yaptığınız listede kendinize itiraz edin.Düşünün ki bir münazaradasınız.Aksini kanıtlamak zorundasınız.Tam karşısına da değerli olduğunuzun kanıtlarını dökün.Değerinizi neye göre,kime göre ölçtüğünüzü görün!Mutlu günlerinizin sayısını düşünmediniz bile belki. Mutlu olduğunuz günleri düşünün,bir amacınıza ulaşmışsınız.Kaç gün sürdü o mutluluk? Demek ki sahip olmak tatmin olmak anlamına gelmedi hiçbir zaman.