Sevgi Dilinizi Keşfedin!

Birincil Sevgi Dilinizi Biliyor Musunuz?

Özellikle çift terapilerinde/bireysel terapi seanslarında ve kişisel gelişim odaklı çalışmalarda sıkça karşılaşılan ve kullanılan bir kavramdır sevgi dili. Daha önce mutlaka duymuşsunuzdur ‘eşinizin sevgi dilini keşfedin/kendi sevgi dilinizi keşfedin…’ deriz.

Peki ,nedir bu sevgi dili ve neden bu kadar vurgulanıyor?
Bunun sebebi elbette karşımızdakinin konuştuğu dili bilmezsek anlaşamayacak olmamızdır. Eğer biri bizim konuştuğumuz dili bilmezse anlayamaz. Ne zaman ki bizler birilerinin konuştuğu dili çözer veya bizim sevgi dilimizi çözmesine izin verirsek o zaman etkili ve sağlıklı bir iletişim dili gelişmiş olur ve özellikle ilişkilerde doyum ve kalite artmış olur.

İlişki Terapisti Gary Chapman’ın tanımına göre mutlu ve doyumlu ilişkide kişiye ait 5 farklı sevgi dili vardır. Bunlar;
-Onaylayıcı Kelimeler
-Hizmet Etmek
-Kaliteli Zaman
-Hediye Vermek/Almak
-Fiziksel Temas
Bu beş sevgi dili bizlerin nasıl sevgimizi gösterdiğimizi ve sevgiyi nasıl hissettiğimizi anlatmakta. Örneğin; bir ilişkide erkeğin sevgi dili eğer fiziksel temas ise size sevgisini daha çok dokunarak , okşayarak, temas ederek gösterir ve bunların karşılığını aldığında sevildiğini düşünür. Kadının sevgi dili onaylayıcı kelimeler ise eğer; taktir edilmek, güzel sözler söylenmesi, onaylanmak, eline sağlık demek kadına hem sevildiğini hissettirir hem de karşı taraf kendini iyi hissettin diye ona bol miktarda taktir edici sözler kullanır. Gel gelelim ki; çiftimiz eğer birbirlerinin sevgi dilinden bir haber ise ilerleyen zamanlarda bu problem olacaktır. Erkeğin gelip eşine yaklaşması, dokunması, öpmesi, temas halinde olması kadın için farklı anlamlara gelebilir. Kendisini eşi tarafından cinsel obje olarak görmekle alakalı bir takım otomatik düşüncelere kapılır. Örneğin eşinin kendisine sürekli cinsel anlamda yaklaştığını, cinselliğe çok düşkün olduğunu, aklının sadece cinsellik yaşamakta olduğunu düşünebilir. Burada kadın partner kendini sevilmemiş hissedebilir.

Burada önemli noktalardan biri şu; eğer bir kötü deneyim yaşanmışsa bunun ardından sevgi diliniz hediye almak/vermek ise aldığınız bir hediye kalıcı bir eşya yerine bir çiçek, çikolata gibi kalıcı olmayan hediye olmalı ki ve o eşyayla eşleşen olumsuz duyguyu pekiştirmememiz adına yardımcı olabilelim. Aksi taktirde olumsuz duygulara kalıcı bir eşya ataması yapmış olur ve bunu sık sık hatırlatmaya sebep olabilir.

Eğer sizin ve eşinizin sevgi dili farklı ise ne yapmalısınız?
Öncelikle kendi sevgi dilinizi partnerinize anlatıp sonrasında partnerinizin sevgi dilini size anlatmasını isteyin. Böylece artık ona göre ortak alanlar belirleyip negatif tepkiler vermiş olacaksınız. Artık onun sevgi dilini öğrenmiş ve yaptığı bir davranışın karşı tarafın alfabesinde ne anlama geldiğini biliyor olacaksınız. Burada sevgi dilini karşılıklı öğrenmek adına kendinize ve partnerinize zaman vermelisiniz. Unutmayın, hiç bir yeni dil çok çabuk öğrenilmez..
Bazen yaşanan büyük bir tartışmanın ardından gelen ‘kahve içer misin?’ sorusu aslında karşı taraftan gelen bir özür anlamı taşırken; bazen de birkaç temas etme hamlesi aslında barışma isteği anlamı taşır. Bunları iyi analiz eden çiftler ise daha az problem yaşayarak sorunları uzatmadan kolayca atlatabilme becerisi kazanır.

Eğer henüz kendi sevgi dilinizi keşfedememiş olduğunuzu fark ederseniz, lütfen şu soruları kendinize sorun;
-En çok ne zaman sevildiğimi hissediyorum?
-Biri bana sevildiğimi nasıl gösterebilir?
-Ben birine onu sevdiğimi nasıl gösteririm?..
Bu soruları gözden geçirdiğinizde ortaya çıkan taraf sizin baskın sevgi diliniz olacaktır. Yani birincil sevgi dilinizi keşfetmiş olacaksınız.
Eğer bu sevgi dillerinden beşini de kullanıyorum derseniz, mutlaka biri ya da ikisi diğerlerinden daha baskındır.Şimdi,bu yazıyı okuduktan hemen sonra kendiniz ve partnerinizin birincil sevgi dillerini keşfetmeye koyulun.

Unutmayalım, sevgi daima bir seçimdir..