Sınır Koyamayan Anneler El Kaldırsın | Terapi Evreni
Sınır Koyamayan Anneler El Kaldırsın

Doğumla birlikte kurulan sağlıklı ebeveyn çocuk ilişkisi, bireyin doğumdan yetişkinliğine kadar olan tüm sosyal ilişlilerini etkilemektedir. Ebeveyn ile çocuk arasındaki bağın en değerli dönemi bebeklik dönemidir. Bu kurulan bağ, hem bebek hem de anne için duygusal doyum sağlar. Birey, bebeklik döneminde ebeveynleri ile sağlıklı bir bağ kurduysa ve bireye sıcak, destekleyici bir ortam yaratıldıysa bu kişinin çocukluk ve ergenlik dönemi de olumlu yönde etkilenmektedir. Ayrıca bu durum kişinin kardeşlik, arkadaşlık ilişkilerinde de daha doyurucu ilişkiler yaşamasını sağlamaktadır.

Başarılı, sağlıklı bir ilişkinin kurulması ile birlikte ebeveyn çocuk arasında bir iletişim gelişir. Anne, bebek daha dil ile ifade edemezken kendini, onu anlar ve ihtiyaçlarını karşılar. Örneğin; bebek ağlar ve anne, acıktı diyerek emzirmeye başlar. Çocuk bir daha ağlar ve anne o ağlamanın gaz sancısı olduğunu bilir ve gazını çıkarmak için eyleme geçer. Yani, bir anne, kendini sözcüklerle ifade edemeyen bebeğini ağlama tonlarıyla bile anlar. Bu şekilde iletişimleri güçlenmeye başlar. Bakıldığında kurulan olumlu ilişki ile birlikte etkili bir iletişim de kendisini göstermeye başlar. Ebeveyn çocuğun gelişimsel özelliklerini takip eder ve ona göre iletişime geçer. Etkili iletişimi kurabilen ailelerde bireylerin duygularını etkili bir şekilde ifade edebildikleri, birbirlerine zaman ayırdıkları, değer verdikleri ve kabul edildiklerini hissettikleri görülmüştür. Bununla birlikte annenin çocuğunu olduğu gibi kabul etmesi, onu bir birey olarak görmesi ve saygı duyması ve çocuğuna karşı tutarlı olması da oldukça önemlidir. Bazen anneler çocuğunu bir birey olarak değerlendirmekte zorlanır. Anne çocuğunu çok iyi tanıdığını düşünür. Mesela babası gibi o da futbolu çok seviyor. Bundan dolayı kursa yazdıracağız, der. Fakat ebeveyn çocuğuna sadece futbol oynattığını fark etmez. Burada ailenin kendi arzusunu görebiliriz. Ya da bazen anneler sürekli çocuklarına sarılır, öper ve der ki çocuğum teması çok sever. Burada da çocuktan çok annenin sarılmaya, temasa, sıcaklığa karşı ihtiyaçlarını görebiliriz. Bu noktada çocuğu birey olarak görüp ona alan açmak, seçenek sunmak değerli olmaktadır.

Biraz da tutarlılık ve sınır koyabilme konusuna değinelim. Belki de en zorlanılan konulardan olabilir. Ebeveyn ile çocuk arasında sağlıklı ilişki kurulması ve etkin bir sınır konulması, çocukların güven, bağlılık, sıcaklık, empati duymayı öğrenebilmeleri açısından oldukça önemli ve değerlidir. Okul öncesi dönemde çocukların dil ve motor becerileri hızlıca gelişmeye başlar. Bu dönemde çocuklar özerkleşme arzusu içindedirler. Bireysel hareket edebilme, ayrışabilme, üretebilme gibi birçok hazzı yaşarlar. Bu becerilen artması ile birlikte çocuklar ebeveynlerine karşı inatlaşmaya girmeye başlar ve ebeveyn çocuk arasında bir çatışma ortaya çıkar. Bu çatışmayı yönetebilmek oldukça zordur çünkü istenmeyen davranışlar da kendini göstermeye başlar. Ebeveynler kontrolün artık ellerinde olmadığını fark ederler. Burada ebeveyn için yaşanılan en baştaki duygu çaresizliktir. Ebeveynler bu dönemde ne yapacakları konusunda belirsizlik yaşarlar. İstenmeyen davranışlar karşısında nasıl harekete geçeceklerini bilemedikleri için etkin bir sınır koymakta da zorlanabilirler. Bazıları sırf inadı bıraksın diye beyaz bayrak kaldırabilir ve çocuğun istediği her şeye tamam diyebilir, bazıları cezalandırabilir bazıları ise sert sağlıksız sınırlar koyabilir. Fakat burada ki en önemli tema tutarlı olabilmek ve etkin bir sınır koyabilmektir. Bir gün çocuğa etkin bir sınır koyarken diğer gün çok ağlıyor diye istemediğiniz bir davranışı yapmasına izin verirseniz çocuk bu davranışı diğer günlerde de yapmaya devam eder. Bundan dolayı tutarlı olmak oldukça değerlidir. Peki, etkin bir sınır koymak ne demek? Etkin sınır koyma, ebeveynlerin çocuklara istenilen davranışları pekiştirme ile ilgili kuralların, beklentilerin aktarılması, öğretilmesi ve gösterilmesiyken, istenmeyen davranışları da önleme ve aile kurallarını net ve anlaşılır bir biçimde öğretme aşamasıdır (Mackenzie, 2000). Bunları yaparken ebeveynlerinde çocuklarından bekledikleri davranışları da yapabilmesi değerlidir. Tutarlı olmak sadece çocuğa karşı değil kendi yaşantılarında da uygulamalarıyla olumlu sonuçlanır. Örneğin; çocuğun akşamları abur cubur yemesini yasaklarken ebeveynlerin gece abur cubur yemesi tutarlı bir yerde olmamaktadır. Kısaca ebeveynlerin çocuklarından beklediği uygun davranışları önce kendileri uygulamalıdır. Sonrasında sınır koyma yöntemi ile birlikte harekete geçilebilir. Etkin sınır koymada ebeveynler çocukla güç savaşına girmeden sakin ve tutarlı davranmalıdır. Kızgınlık gibi duygularını fark edip uygun bir şekilde çocuğa ifade edebilmelidir. Bununla birlikte çocuk ve ebeveyn arasında bir iş birliği oluşur. Bu da çocukta mücadele etme becerisini geliştirir.

 

Psikolojik Desteğe Mi İhtiyacınız Var?

Hemen Şimdi Seansa Başla!
Müşteri Temsilcisi
E-Posta Adresi
Adres
Beşiktaş / İstanbul