Yataktan Çıkamama Sendromu, Klinomani

Klinomani yataktan çıkmama isteği olarak bilinmektedir. Kişiler yatak,yorgan ve yastıklarına yersiz sevgi ve bağlılık hissederek uyuma takıntısı geliştirir. Çoğu insan hafta sonları ve soğuk günlerde yataktan çıkmayı istemez fakat klinomani de kişiler hiç bir sebep gözetmeksizin yataklarını bırakmayı istememektedirler. Klinomani sahibi kişiler yataklarını bir kalkan olarak kullanarak tüm sorun ve problemlerinden kaçmayı hedeflerler.

Klinomani belirtileri şu şekildedir;

·       Uyuma İsteği: Kişi sürekli uyuma hissine sahiptir. Uyku kişinin hobileri arasında birinci sıradadır.

·       Yatağa Geri Dönme İsteği: Soğuk havalarda yatağı istemek normaldir fakat bunu sürekli ve nedensiz yaparak yataktan ayrılındığı an geri dönme isteği olması normal değildir. 

·       Yataktan Çıkmaktan Korkma: Klinomani hastaları için yataktan çıkmak dünyada en güvenli olduğu alandan ayrılmak gibidir. Bu kişiler için yataktan çıkmaya yönelik düşünce rahmi terk etmek kadar korkutucu ve zorludur.

·       Sürekli Yatağa Yattığı Anı Düşünme:  Kişi her ne durumda olsun yatağına karşı bir arzu içerisindedir ve yatağından uzak olduğu her an yatağa döndüğü anı düşünerek hayal kurar. Kişiler için günün en iyi anı yatağa döndüğü zaman dilimidir.

·       Fizyolojik İhtiyaçlar Yerine Uyumayı Tercih Etme: Kişiler birçok etkinlik dışında yemek yeme gibi fizyolojik ihtiyaçlar yerine dahi uyumayı tercih ederler. Uyku ve yatakta bulunma isteği kişi için bir var olma nedeni haline gelir.

·       Her Şeyi Yatakta Yapmaya Çalışma: Klinomani hastaları yemek yeme, televizyon izleme, ders çalışma gibi birçok etkinliği yatağında yapmaya çalışır.  Kahvaltıdan uyuduğu ana kadar bir hasta yatağında kalabilir.

·       Yorgan ve Yastığa Sarılma İsteği: Bu rahatsızlığı geçiren hastalar genellikle yorgan ve yastık gibi nesnelere sarılma ihtiyacı hisseder. Bu nesnelere sarıldığı anda kendini güvende ve mutlu hisseder.

Klinomaniye geçmişte yaşanan kayıplar, travmalar, devam eden zorlayıcı yaşam olayları, üzüntü, yoksulluk,düşük eğitim düzeyi ve depresyon neden olabilir. Bu etkenlerin hepsi kişiyi yalnız kalmaya ve uyuma ihtiyacına yönlendirebilir.  Tedavi edimediği durumlarda kişinin öz güven ve öz saygısının zedelenmesine, sosyal ilişkilerinin ve iş hayatının etkilenmesine sebebiyet verebilir.